“Karbonmonoksit zehirlenmesi” maalesef ülkemizde kış aylarında ve özellikle de ocak ayında can almaktadır. Bu trajik vakada kimi zaman aile fertlerinden biri, kimi zamanda tamamı hayatını kaybetmektedir. Bir ailenin tamamen yok olması gerçekten korkunç!
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Gaziosmanpaşa’da şofbenden sızan gazla zehirlenen birisi anne,dört çocuk geride gözü yaşlı bir baba bıraktı. Baba, ev yerine işte olduğu için sağ kalabilmişti. Tabi buna sağ kalmak denirse!
O halde nedir bu karbonmonoksit zehirlenmesi ? Ne gibi durumlarda görülür? Önlem olarak ne yapmalıyız?
Yanma için gerekli oksijen ortamda mevcut ise tam yanma olur ve yüksek verim elde edilir. Ayrıca karbondioksit denen atık gaz açığa çıkar. Ortamda oksijen yeterli olduğundan zaten zehirlenmeden bahsedilemez.
Bizi asıl ilgilendiren oksijen yani yanma için gerekli taze havadır. Bacalı şofbenlerin konacağı mekan asla banyo olmamalıdır. 1 m³ doğalgazın yanması için 10 m³ taze hava gerektiğini düşünürsek olayın ciddiyeti zaten kolayca anlaşılır. Orana bakın 1/10.
Tüm bunlara rağmen maalesef şoğuk hava gelmesin diye halen havalandırma menfezleri kapatılıyor. Kömür sobası yakılan odada kapılar kapatılıyor ve özellikle taze havanın gireceği kapı altı boşlukları dahi bir paspas ile adeta tıkanıyor.
Kimi zaman da lodos rüzgarının esmesiyle “bacalarda geri tepme” dediğimiz olay meydana geliyor. Tüm bunların sonucunda ortamda yanma sonucu hızla oksijen konsantrasyonu düşüyor ve artık verimsiz yanma dediğimiz olay başlıyor.
Ortamdaki karbonmonoksit konsantrasyonu (oranı) hızla artıyor. Kanımızda hücrelere oksijen götürmekle mükellef olan hemoglobin maalesef oksijen yerine karbonmonoksit taşıyor. Ortamdaki en son karbonmonoksit molekülü bitinceye kadar da bu işlem aralıksız sürüyor. Olaya hızlı müdahale edilemezse yaklaşık 3 dakika içinde beyin ölümü (bitkisel hayat) ve sonrasında da aile fertlerinin ölümü gerçekleşiyor.
Aşağıdaki resim hücrelere oksijen taşıyan sağlıklı ve normal bir hemoglobin parçacığıdır.
Yapılmaması gerekenleri liste halinde yazacak olursak;
1- Asla yatarken sobaya odun veya kömür atmayın.
2- Kapıların altına bir şeyler tıkamayın.
3- Havalandırma için açılan menfez, cam ya da delikleri kapatmayın.
4- Asla ve asla banyolara bacalı cihazlar monte ettirmeyin.
Önlem olarak yapılması gereken en önemli şey eğitim. Özellikle medyanın artan soğuklarla beraber yayınlayacakları 1-2 dakikalık uyarı videoları çok etkili olacaktır. Yapılmıyor mu? Yapılıyor, ancak yetersiz kalıyor.
Tüm bunlar yeterli değil. İnsan iradesinin, duyu organlarının yetersiz kaldığı bu sinsi gazın insanları yavaş yavaş öldürmesine seyirci kalmak acizliktir. Bilim insanları bu konuda da insanların acizliğini ortadan kaldıracak bir ürün tasarlamayı başarmışlardır.
Bu ürünün adı “karbonmonoksit dedektörü” (algılayıcısı). Adından da kolayca anlaşılacağı gibi, cihaz ortamdaki karbonmonoksit oranındaki artışı algılamakta ve insanları daha zehirlenmenin ileri safhalarına gelinmeden sesli olarak uyarmaktadır. Bu kadar basit.
Geç kalmadan bu dedektörlerden alıp evinize taktırın. Unutmayın ki sizin hayatınız sahip olduğunuz tek değerli şeydir.
Sektörde kendini ispatlamış en kaliteli karbonmonoksit dedektörlerini firmamızdan temin edebilirsiniz.
Telefonlarımız: 0216 488 0011 ve 0216 353 7315
Ayrıca görüş ve önerileriniz için bilgi@imsantesisat.com.tr adresimize e-posta gönderebilirsiniz.