Etiket arşivi: kaskad sistemler

Kaskad sistemler Demirdöküm Kaskad Montaj Şeması

Demirdöküm maxicondense duvar tipi yoğuşmalı cihazlarda temel model 50 kW üzerine kurulmuştur. Aynı kasa içinde yanyana yeralan 2 adet 50kW kapasiteli brülör ve eşanjörden de 100kW kapasiteli cihaz üretilmiştir.

Kaskad sistemler bu cihazların birden fazlasının birarada çalışmasından başka birşey değildir esasında. Isı kaybı hesabı yapılarak belirlenen kazan kapasitesine göre kaskad sisteminin kaç adet cihaz kullanımıyla bu ihtiyaca cevap vereceği kolayca hesaplanır.

Örneğin; İhtiyacımız 432 kW olsun . Bu durumda 1 adet 50kW master cihaz ve buna bağlı 4 adet de 100kW slave cihaz toplamı 450 kW işimizi görecektir.

Master cihaz tıpkı bir orkestra şefi gibi davranarak binanın anlık ısı ihtiyacına göre diğer slave cihazların gerektiğinde devreye girmelerini, gerekmediğinde ise devreden çıkmalarını sağlayan cihazdır.

Aşağıda 50, 100, 150, 200, 250, 300, 350 ve 400 kw için cihazların montaj şemaları verilmiştir:

[nggallery id=1]

Demirdöküm Maxicondense Duvar Tipi Yoğuşmalı

DD1

Türkiye ısıtma sektörünün lideri Demirdöküm olarak, mevcut merkezi ısıtma sistem ürünlerinin yanına kaskad sistemlerini de ekleyerek ürün gamımızı genişletmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, bir istasyon üzerinden birbirine bağlanarak çalışabilme özelliği ile 400 kW, parelel ve seri bağlantılar ile 1 MW’a kadar güç elde edebilen “MaxicondenseDuvar Tipi Yoğuşmalı Kazanımız” devreye almış bulunuyoruz.

Maxicondense Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan, sabit gaz-hava karışımını sağlayan premix eşanjör ile % 108,7’e varan yüksek verim seviyesi elde etmektedir.

50 kW ve 100 kW kapasiteli Maxicondense Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazanlar, minumum çalışmada 16,3 kW’a kadar düşebilen ısıl güç değeri ile dış ortam sıcaklığına bağlı olarak atıl ısıl güç üretimini engellemekte ve yakıt tasarrufu sağlamaktadır.

DD2

Doğalgaz ve LPG ile çalışabilen Maxicondense Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan ile düşük ısıtma devresi, yüksek ısıtma devresi ve kullanım suyu devreleri ayrı ayrı kontrol edilebilmektedir.

Master cihaz üzerindeki LED’li ekran ve menü tuşları ile cihaz çalışma ayarları yapılabilmekte ve master cihaza bağlanabilen, LCD ekranlı kontrol ünitesi ile uzaktan kumanda edilebilmektedir.

DD3

Maxicondense Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan’ın diğer stün özellikleri şunlardır;

  • HK 100 M ve HK 100 S cihazlarda 16,3-100 kW ısıl güç aralığı
  • 4 adet ünite ile oluşturulan kaskad sisteminden 400 kW güç elde etme imkanı
  • Mikroişlemcili kontrol kartı ve LED’lerle hata bildirimi
  • Oda termostatı veya cihaz sıcaklığına bağlı çalışan donam emniyeti
  • Düşük sıcaklık ve yüksek sıcaklık devrelerini oda termostatı ile kontrol edebilme
  • Kullanım suyu devresine öncelik verebilme imkanı
  • Kaskad sistemlerinde üniteleri eşit zamanlı çalıştırma özelliği
  • Master cihazda arıza olması durumunda acil durumlarda slave cihazları kontrol edebilme
  • Uzaktan kumanda sistemi üzerinden Lejyonella koruma özelliği girişi
  • CE belgeli
  • 2 yıl garanti

DD4

Yeni Ruhsat Alacak Binalar 2000 Metrekareyi Geçerse Merkezi Sistem Zorunlu

Yeni ruhsat alacak binalarda kullanım alanı 1000 m²’yi geçerse , merkezi ısıtma sistemi yapılması Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği‘nce  zorunlu iken, 1 Nisan 2010 tarihinde resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğe göre bu alan 2000 m²’ye çıkarılmıştır.

kaskat sistemler

Yani ortalama 100 m² alana sahip 20 dairelik bir inşaattın ısıtma sistemi bundan böyle kombi ile değil, kazan ya da duvar tipi yoğuşmalı kaskad sistemler ile yapılacaktır.

Yönetmeliğin tam metni aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. Uygulamanın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dileriz.

1 Nisan 2010 PERŞEMBE

Resmî Gazete

Sayı : 27539

YÖNETMELİK

Bayındırlık ve İskân Bakanlığından:

BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI YÖNETMELİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 5/12/2008 tarihli ve 27075 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinin 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasına, enerji israfının önlenmesine ve çevrenin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik mevcut ve yeni yapılacak binalarda;

a) Mimari tasarım, mekanik tesisat, aydınlatma, elektrik tesisatı gibi binanın enerji kullanımını ilgilendiren konularda bina projelerinin ve enerji kimlik belgesinin hazırlanmasına ve uygulanmasına ilişkin hesaplama metotlarına, standartlara, yöntemlere ve asgari performans kriterlerine,

b) Enerji kimlik belgesi düzenlenmesi, bina kontrolleri ve denetim faaliyetleri için yetkilendirmelere,

c) Enerji ihtiyacının, kojenerasyon sistemi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına,

ç) Ülke genelindeki bina envanterinin oluşturulmasına ve güncel tutulmasına, toplumdaki enerji kültürü ve verimlilik bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine,

d) Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen binalarda, enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik önlemler ve uygulamalar ile ilgili, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun görüşünün alınarak bu görüş doğrultusunda yapının özelliğini ve dış görüntüsünü etkilemeyecek biçimde enerji verimliliğini arttırıcı uygulamaların yapılmasına

ilişkin iş ve işlemleri kapsar.

(2) Sanayi alanlarında üretim faaliyetleri yürütülen binalar, planlanan kullanım süresi iki yıldan az olan binalar, toplam kullanım alanı 50 m2’nin altında olan binalar, seralar, atölyeler ve münferit olarak inşa edilen ve ısıtılmasına ve soğutulmasına gerek duyulmayan depo, cephanelik, ardiye, ahır, ağıl gibi binalar bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 18/4/2007 tarihli ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentleri ile 13/12/1983 tarihli ve 180 sayılı Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 30/A numaralı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f), (j), (ş) ve (jj) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (ı), (k), (l), (n), (t), (cc), (ee) ve (ff) bentleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkraya aşağıdaki (ll), (mm), (nn), (oo), (öö), (pp), (rr), (ss), (şş) bendleri eklenmiştir.

“f) Bina yöneticisi: Kat Mülkiyeti Kanununa göre atanmış veya seçilmiş veya belirlenmiş olan ve bina yönetimini sağlayan kişiyi,

j) Enerji kimlik belgesi vermeye yetkili kuruluşlar: Yeni tasarlanan binalar için; binanın tasarımında görev alan yetkili mimar ve mühendisleri, mevcut binalar için enerji verimliliği danışmanlık şirketlerini,

ş) İşletmeci kuruluş: Mekanik ve elektrik sistemlerinin çalışmasından sorumlu kuruluşu,”

“jj) Yıllık sıhhi sıcak su enerjisi ihtiyacı: Sıcak su temini için bir yıl içerisinde harcanan net ısı enerjisi miktarını,

ll) BEP-TR: Enerji kimlik belgelerinin düzenlenmesi için kullanılan ve Bakanlık internet adresinden erişim sağlanan yazılım programını,

mm) Binalarda enerji verimliliği: Binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin düşmesine sebebiyet vermeksizin enerji tüketiminin azaltılmasını,

nn) Birincil enerji tüketimi: Son kullanıcı tarafından binasında veya bağımsız bölümünde katı, sıvı veya gaz yakıtlardan elde edilen enerji ile tüketilen elektrik enerjisinin üretilmesi ve dağıtılması safhalarında tüketilen enerjilerle birlikte toplam tüketimlerini,

oo) Denetim yapacak kurum ve kuruluşlar: Enerji kimlik belgesine göre binanın enerji tüketen ekipmanlarının, ilgili raporlarda belirtilen periyotlarda ilgili standartlarda belirtilen ve sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulup tutulmadığının denetlenmesini yapacak olan ve Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kurum veya kuruluşları,

öö) Genel aydınlatma: Bir hacmin tamamında belirli kriterler kapsamında, aydınlatmada vurgu, yönlendirme ve farklı aydınlık seviyesine gerek olan kısmi bölge gibi özel ihtiyaçlar dikkate alınmaksızın talepleri karşılamak amacıyla yapılan aydınlatmayı,

pp) Güvenlik aydınlatması: Gece şartlarında bina çevresinin güvenlik açısından kontrolün ve gözetimin daha kolay yapılmasını sağlamak amacıyla yapılan çevre aydınlatmasını,

rr) Kullanım alanı: Binanın inşa edilen ve kullanılabilen tüm bölümlerinin; duvarlar, kolonlar, ışıklıklar, giriş holleri, açık çıkmalar, hava bacaları, saçaklar, tesisat galerileri ve katları, ticari amaçlı olmayan ve binanın kendi ihtiyacı için otopark olarak kullanılan bölüm ve katlar, yangın merdivenleri, asansörler, tabii zemin terasları, kalorifer dairesi, kömürlük, sığınak, su deposu ve hidrofor dairesi çıktıktan sonraki alanı,

ss) Önemli tadilat: Binada cephe, mekanik ve elektrik tesisatı gibi enerji tüketimini etkileyen konularla ilgili toplam tadilat maliyetinin, binanın emlak vergisine esas değerinin % 25’ini aştığı tadilatları,

şş) Yapı inşaat alanı: Işıklıklar hariç olmak üzere, bodrum kat, asma kat ve çatı arasında yer alan mekanlar ve ortak alanlar dahil yapının inşa edilen bütün katlarının alanını”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki altıncı ve yedinci fıkralar eklenmiştir.

“(1) Yeni bina tasarımında, mevcut binaların proje değişikliği gerektiren önemli tadilat projelerinde, mekanik ve elektrik tesisat değişikliklerinde binanın özelliklerine göre bu Yönetmelikte öngörülen esaslar göz önüne alınır.”

“(4) Bu Yönetmelikte tanımlanmamış olan ve açıklık gereken hususlar hakkında, Ek-8a’da verilen Türk Standartlarının güncel halleri, bu standartların olmaması halinde ise, Ek-8b’de verilen Avrupa Standartlarının güncel halleri esas alınır.

(5) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında proje, yapım, denetim ve diğer konularda tereddüde düşülen hususlar hakkında Bakanlığın görüşü alınır.

(6) Mevcut binaların, dış cephe duvarlarında ısı yalıtımı, ısıtma sisteminde kazan değişikliği, ferdi ve merkezi ısıtma sistemleri arasında dönüşüm yapılması, merkezi soğutma sistemi kurulması, kojenerasyon sistemi kurulması veya yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretilmesi ile ilgili konularda tadilat yapılması halinde, bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda uygulama projesi hazırlanır ve yapı kullanım izni veren ilgili idare tarafından onaylanır ve uygulanması sağlanır.

(7) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, Avrupa Birliği mevzuatına uyum ile birlikte bu uyum kapsamında Avrupa Birliği ülkelerindeki binalarda asgari enerji performansı uygulamalarının bu Yönetmeliğe yansıtılması doğrultusunda gerekli değişikliklerin yapılması esastır.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ğ) Binanın yapılmasında, kullanılmasında ve enerji kimlik belgesi düzenlenmesinde görev alan müşavir, danışman, proje kontrolü yapan gerçek veya tüzel kişiler, enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlar, denetleme kuruluşları ve işletme yetkilileri, görevli, yetkili ve sorumludur.”

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Binaların ve iç mekânların yönlendirilmesinde, güneş, rüzgâr, nem, yağmur, kar ve benzeri meteorolojik veriler dikkate alınarak oluşturulan mimari çözümler aracılığı ile istenmeyen ısı kazanç ve kayıpları asgari düzeyde tutulur.

b) Bina içerisinde sürekli kullanılacak yaşam alanları, güneş ısısı ve ışığı ile doğal havalandırmadan en uygun derecede faydalanacak şekilde yerleştirilir.

c) Mimari uygulama projesi ve sistem detaylarının, ısı yalıtım projesindeki bütün malzemeler ve nokta detayları ile bütünlük sağlaması, ısı yalıtımında sürekliliği sağlayacak şekilde, çatı-duvar, duvar-pencere, duvar-taban ve taban-döşeme-duvar bileşim detaylarını ihtiva etmesi gerekir.

ç) Binanın yapılacağı yere ilişkin olarak yenilenebilir enerji kaynak kullanılması imkânlarının araştırılması ile oluşturulacak raporlar, mimari çözümlerde öncelikle dikkate alınır.”

MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin üçüncü, beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(2) Isı kaybeden düşey dış yüzeylerinin toplam alanının % 60’ı ve üzerindeki oranlarda camlama yapılan binalarda pencere sisteminin ısıl geçirgenlik katsayısının (Up) 2,1 W/m2K’den büyük olmayacak şekilde tasarımlanması ve diğer ısı kaybeden bölümlerinin ısıl geçirgenlik katsayılarının TS 825 Standardında tavsiye edilen değerlerden % 25 daha küçük olmasının sağlanması durumunda, bu binalar TS 825 Standardına uygun olarak kabul edilir. Söz konusu binalar için ısı yalıtım projesi ve hesaplamalar TS 825 Standardında tanımlanan usul ve esaslara göre yapılır. Bu hesaplamalar içerisinde bu fıkrada belirtilen şartların yerine getirildiğinin ayrıca gösterilmesi gerekir. Ayrıca, yaz aylarındaki istenmeyen güneş enerjisi kazançları için tasarım sırasında tedbirler alınır.”

MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası ve sekizinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“(5) Binanın bağımsız bölümleri arasındaki duvar, taban ve tavan gibi yapı elemanlarında, R direnci en az 0,80 m2K/W olacak şekilde yalıtım uygulanır.”

“b) Birinci fıkra hükümleri çerçevesinde beyan edilen ısıl iletkenlik hesap değerlerinin TS 825 Ek-E’deki değerlerden daha küçük olması ve bu değerin hesaplamalarda kullanılmak istenilmesi halinde, beyan edilen ısıl iletkenlik hesap değerlerinin hesaplamalarda kullanılabilmesi için, Bakanlıkça bu amaç için özel olarak görevlendirilmiş bir kuruluş tarafından, malzemenin beyan edilen ısıl iletkenlik hesap değerlerinin belgelendirilmesi şarttır. Eğer bu belgelendirme yapılmamış ise, hesaplamalarda, söz konusu malzemenin beyan edilen ısıl iletkenlik hesap değeri yerine TS 825 Ek-E’deki değerleri alınır. Görevlendirilmiş kuruluşun çalışma usul ve esasları Bakanlıkça belirlenir.”

MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Binaların ısıtma, soğutma, havalandırma ve klima gibi enerji kullanımını etkileyen tesisatlarında kullanılan borular, kollektörler ve bağlantı malzemeleri, vanalar, havalandırma ve iklimlendirme kanalları, sıhhi sıcak su üreticileri ve depolama üniteleri, yakıt depoları ve diğer mekanik tesisat ekipmanları, ısı köprüsüne yol açmayacak şekilde ve yüzey sıcaklığı ile iç ortam sıcaklığı arasında 5°C’den fazla fark ve yüzeyde yoğuşma olmayacak şekilde yalıtılır.”

MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 12 – (1) Binalarda, derzler de dâhil olmak üzere, ısı geçişinin olabileceği yüzeylerde, kesitlerde ve/veya şaftlarda sürekli hava geçirmeyecek şekilde sızdırmazlık sağlayacak ve hava geçişine engel olacak uygun malzemeler kullanılır. Binalarda iç hava kalitesini bozmayacak şekilde gerekli kontrollü temiz hava girişi sağlanır.

(2) Bina sızdırmazlık hesaplarında bina kat sayısına bağlı olarak; dış pencerelerden, balkon kapılarından ve çatı pencerelerinden kaynaklanan sızıntılar için TS EN 12207 Standardında verilen derz geçirgenlik değerleri kullanılır. Mekanik havalandırma sistemi bulunan yalıtımlı binalarda, iç ve dış ortamlar arasında 50 Pascal basınç farkı için hesaplarda kullanılacak hava değişim sayıları TS EN 13465 Standardından alınır.”

MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, sekizinci, onikinci ve onüçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin onbirinci, ondördüncü ve onbeşinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(3) Yeni binalarda; yapı ruhsatına esas olan toplam kullanım alanının 2.000 m2 ve üstünde olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılır.

(4) Kullanım alanı 250 m2 ve üstünde olan bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda bağımsız bölümlerde veya müstakil binalarda; yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar veya entegre ekonomizerli cihazlar kullanılır.

(5) Merkezi ısıtma sistemi ile ısıtılan binaların bağımsız bölümlerindeki hacimlerinde sıcaklık kontrol ekipmanları ile ısı merkezinde iç ve/veya dış hava sıcaklığına bağlı kontrol ekipmanları kullanılır.

(6) Merkezi ısıtma sistemli binaların bağımsız bölümlerinde sıcaklık kontrol ekipmanlarının kullanılması durumunda, ısıtma tesisatı pompa grupları zamana, basınca veya akışkan debisine göre değişken devirli seçilir.”

“(8) Merkezi ısıtma sistemine sahip binalardaki ısıtma sistemi bacası kesit alanı ve yüksekliği; atık gaz kütlesi, atık gaz sıcaklığı ve gerekli atık gaz basıncına göre TS 11389 EN 13384-1, TS 11388 EN 13384-2 standartlarındaki metotlara uygun olarak hesaplanarak bulunur. Hermetik veya yarı hermetik doğalgazlı cihazlarda, üretici firma sistem sertifikasyonlarındaki değerler esas alınır.”

“(12) Merkezi ısıtma sistemlerinde kullanılacak sıvı veya gaz yakıtlı cebri üflemeli brülörlü yakma sistemlerinde;

a) Sıvı yakıtlı cebri üflemeli brülörler kullanılması halinde;

1) 100 kW’a kadar ısıtma sistemi kapasitesine sahip sistemlerde tek kademeli ancak hava emiş damperi servo motor kontrollü, iki kademeli veya oransal kontrollü,

2) 100 kW-1200 kW ısıtma sistemi kapasitesine sahip sistemlerde iki kademeli veya oransal kontrollü, 1200 kW ve üstü kapasiteye sahip sistemlerde sadece oransal kontrollü,

3) 3000 kW üstü sistemlerde baca gazı oksijen kontrol sistemine sahip

brülörler kullanılır.

b) Gaz yakıtlı cebri üflemeli brülörler kullanılması halinde;

1) 100 kW’a kadar ısıtma sistemi kapasitesine sahip sistemlerde tek kademeli ancak hava emiş damperi servo motor kontrollü, iki kademeli veya oransal kontrollü,

2) 100 kW-600 kW ısıtma sistemi kapasitesine sahip sistemlerde iki kademeli veya oransal kontrollü 600 kW ve üstü kapasiteye sahip sistemlerde sadece oransal kontrollü,

3) 3000 kW üstü sistemlerde baca gazı oksijen kontrol sistemine sahip

brülörler kullanılır.

(13) 500 kW ve üstü kapasiteye sahip kazanların kullanıldığı sistemlerde su yumuşatma veya şartlandırma veya her iki sistem birlikte kurulur.”

MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki sekizinci ve dokuzuncu fıkralar eklenmiştir.

“(1) Isıtma merkezinde yakıt türüne göre gerekli olan temiz havanın sağlanması ve egzost havasının atılabilmesi için gerekli havalandırmanın sağlanması gerekir.

(2) Sıvı, gaz ve katı yakıtlı merkezi ısıtma sistemlerinde her işletme döneminin başlangıcında ve yılda en az bir kez olmak üzere baca gazı analizi ve sistem bakımı yaptırılır. Sistem performansını da ihtiva eden bir rapor hazırlanarak gerektiğinde ilgili mercilere sunulmak üzere saklanır.

(3) Merkezi ısıtma sistemlerinde, baca gazı sıcaklığının işletmeci veya yönetici tarafından izlenebilmesi için kalibrasyonu yapılmış baca gazı termometresi kullanılır.”

“(8) Atık gaz ile ısı kaybı sınır değerleri, 13/1/2005 tarihli ve 25699 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen sınır değerleri aşamaz.

(9) Merkezi ısıtma sistemine sahip binalarda ısıtılan mahallerin iç ortam sıcaklığı 15°C’nin altına düşmeyecek şekilde tedbir alınır.”

MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Soğutma ihtiyacı 250 kW’dan büyük olan konut dışı binalarda merkezi soğutma sistemi tasarımları yapılır.”

MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(2) İçerisinde insan bulunan ve ısıtma döneminde içeri üflenen havanın nemlendirilmesi öngörülmüş binalarda, üflenen havanın mutlak nemini 1 kilogram kuru hava için 10 gram veya daha az düzeyde ayarlayabilen kalibrasyonu akredite edilmiş bir kuruluş tarafından yapılmış kontrol cihazı kullanılır.”

“(4) Konut dışı amaçlı kullanılan binalarda;

a) Bir mekânındaki özel mekanik havalandırma sistemi, mekânda insanların bulunmadığı zamanlarda mekânın minumum iç hava kalitesini sağlayacak şekilde otomatik sistem ile donatılır.

b) İklimlendirme sistemlerinde oda sıcaklığı ayar düzenekleri kullanılır.

c) Mahal bazında değişken hava debisi kontrolü yapılan iklimlendirme sistemlerinde, sisteme bağlı fanların değişken debili olması sağlanır.”

MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci, üçüncü, beşinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin altıncı ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Binalarda sıhhi sıcak su sistemlerinin düzenlenmesi hususunda TS EN 14336’ya uyulur.”

“(3) Yapı ruhsatına esas olan kullanım alanı 2000 m2’nin üzerindeki oteller, hastaneler, yurtlar gibi konaklama amaçlı konut harici binalar ile spor merkezlerinde merkezi sıhhi sıcak su sisteminin planlanması şarttır.”

“(5) Merkezi kullanım sıhhi sıcak su hazırlama amaçlı planlanan ve sıcak su depolanan sistemlerde, sıhhi sıcak suyun sıcaklığı 60°C geçmeyecek tasarımlar yapılır. Ancak lejyonella etkisi olmaması için depolanan sıhhi sıcak su sistemlerinde en az haftada 1 saat boyunca su sıcaklığı en az 60°C sıcaklıkta tutulur.”

“(8) Merkezi sıhhi sıcak su hazırlama sistemlerinde merkezi plakalı eşanjör kullanılması durumunda, depolama sistemi olarak akümülasyon tankı kullanılır.

(9) Merkezi sıhhi sıcak su sistemlerinde, duvar içinde kalan tesisat da dahil olmak üzere cihaz, depo ve dağıtım hatları yüzey sıcaklığı ortam sıcaklığının 5°C üzerine çıkmayacak şekilde yalıtılır ve her yıl bina işletmecisi tarafından kontrol ettirilerek raporlanır.

(10) Sıhhi sıcak suyun ısı kapasitesi minimum kazan modülasyon çalışma alt sınırının altında kalması halinde yaz kullanımına yönelik ayrı bir sıcak su kazanı tesis edilir.”

MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Sıvı ve gaz yakıtlı kazanlarda yanma kontrolü için otomatik kontrol sistemleri tesis edilir.

(2) Merkezi ısıtma, iklimlendirme ve/veya soğutma sistemine sahip binalar, her odanın sıcaklığını ayrı ayrı düzenleyecek otomatik cihazlarla donatılır. Konut olarak kullanılan binalar hariç olmak üzere binalarda, birbirinden ayrı mekânların farklı iç sıcaklıklara ayarlanabilmesine imkân sağlayacak merkezi otomatik kontrol sistemi kurulur.

(3) Merkezi ısıtma sistemine sahip konut olarak kullanılan binalarda cihazlar, en az gidiş suyu kontrolü ve dış hava kompanzasyonu yapacak otomatik kontrol sistemleri ile donatılır.

(4) Merkezi iklimlendirme sistemi olan binalarda, ayarlanan değerleri kontrol edecek otomatik kontrol sistemi bulunması şarttır. Ticari binalarda bu cihazların, ayar değerlerine çekilmesinin yanında zamana göre de kontrol edebilmesi gerekir.”

“(6) 10.000 m2’nin üzerinde olan ve merkezi ısıtma, soğutma, iklimlendirme sistemi ve aydınlatma sistemleri birlikte bulunan binalarda bilgisayar kontrollü bina otomasyon sistemi tesis edilir.”

“(8) Yeni yapılacak binalarda aydınlatma, ısıtma, soğutma ve sıhhi sıcak su ihtiyacı için kullanılan enerjilerin ayrı ayrı ölçülmesine imkân sağlayacak tasarımlar yapılır ve buna uygun ölçüm ve izleme sistemleri tesis edilir.”

MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki onuncu, onbirinci ve onikinci fıkralar eklenmiştir.

“a) Erişimi kolay el ile kontrol edilen anahtarlardan,”

“(3) Çalışma saatleri boyunca devamlı aydınlatma gerektiren binalarda zaman ayarlı veya gün ışığı ile bağlantılı foto elektrikli anahtarlar kullanılır.

(4) Binalarda kullanılan genel aydınlatma lambalarının özellikleri EK-2’de verilen tabloya göre olur.

(5) Konut amaçlı kullanılan binalar dışındaki diğer binalarda, içerisinde insan bulunduğu zamanlarda dâhi; idari personelin yetkisinde olan her türlü mahallin, aydınlatmanın açılmasına ve kapatılmasına imkân veren bir cihaza sahip olması gerekir. Bu cihaz, söz konusu mekân içerisinde yer almıyor ise, mekândaki aydınlatma durumunun kumanda noktasından görülmesine imkân vermesi gerekir. Sportif amaçlı ve çok amaçlı salonlar gibi farklı aydınlatma seviyelerinin söz konusu olduğu, en az iki ve daha çok farklı kullanım mahallerinin bulunduğu binalarda, temel aydınlatma seviyesini yalnızca yetkili personelin artırmasına imkân verecek biçimde tedbirler alınır.

(6) Aynı mekân içerisinde, bir pencere boşluğuna 5 metreden daha yakın olan yapay aydınlatmalı noktalarının her birindeki toplam kurulu güç 200 W’ı aştığında, bu noktalar diğer aydınlatma noktalarından bağımsız olarak kumanda edilir.

(7) Doğal aydınlatma yeterli olduğunda, zaman ayarlı veya insan mevcudiyetini algılayan cihaz ile yapay aydınlatmanın otomatik olarak devreye girmemesi gerekir.

(8) Binalarda elektrik enerjisinin verimli kullanılması amacıyla;

a) Özel durumlar olmadıkça akkor flamanlı lambaların kullanılmaması, renk sıcaklığının önemli olmadığı durumlarda A ve B sınıfı elektronik balastlı tüp biçimli fluoresan, kompakt tip fluoresan veya sodyum buharlı lambaların tercih edilmesi,

b) Enerji tüketimi yüksek olan dekoratif aydınlatma gereçlerinin genel aydınlatma amaçlı kullanılmaması,

c) Çalışma alanlarında yeterli aydınlık seviyesini sağlayacak armatür seçiminin ve dağılımının yapılması,

ç) Yapılabilirliği uygun olan mekânlarda, hareket, ısı veya ışık duyarlı ekipmanların kullanılması, özellikle merdiven boşluklarında ve çalışma ortamlarında bulunan tuvalet, lavabo, koridor gibi mekânlarda sensörlü lambaların kullanılması ve gereksiz kullanımların önüne geçilmesi,

d) Daha az sayıda armatür ve dolayısıyla daha az elektrik tüketimiyle istenen aydınlık seviyelerine ulaşmayı sağlayacağı için, açık renk mobilya ve duvar renkleri tercih edilmesi,

e) Armatürlerin verimlerini ve odalardaki aydınlık seviyesini artırmak için aydınlatma gereçlerinin periyodik olarak temizlenmesi

gerekir.

(9) Konut harici binaların aydınlatma enerjisi ihtiyacı belirlenirken binanın iç aydınlatma yüküne ilaveten, güvenlik aydınlatması hariç olmak üzere, binanın dış aydınlatma yükü de dikkate alınır.

(10) Farklı aydınlatma seviyelerinin söz konusu olduğu mahallerin bulunduğu konut amaçlı kullanılan binalar dışındaki binalarda, asgari aydınlatma seviyesini yalnızca yetkili personelin artırmasına imkân verecek sistemler tesis edilir.

(11) Binaların elektrik tesisatı, 4/11/1984 tarihli ve 18565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliğine ve ilgili mevzuat hükümlerine göre projelendirilir ve uygulanır.

(12) Konut harici binaların elektrik sistemlerinde; konu ile ilgili yönetmeliklere uygun olarak merkezi ve/veya lokal düzeyde güç kompanzasyonu yapılır.”

MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin onuncu bölümünün başlığı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı, Isı Pompası ve Kojenerasyon Sistemleri” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

“Yenilenebilir enerji kaynaklarının, ısı pompası, kojenerasyon ve mikrokojenerasyon sistemlerinin kullanımı”

“(1) Yeni yapılacak olan ve yapı ruhsatına esas kullanım alanı yirmibin metrekarenin üzerinde olan binalarda ısıtma, soğutma, havalandırma, sıhhi sıcak su, elektrik ve aydınlatma enerjisi ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen karşılanması amacıyla, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, hava, toprak veya su kaynaklı ısı pompası, kojenerasyon ve mikrokojenerasyon gibi sistem çözümleri tasarımcılar tarafından projelendirme aşamasında analiz edilir. Bu uygulamalardan biri veya birkaçı, Bakanlık tarafından yayımlanan birim fiyatlar esas alınmak suretiyle hesaplanan, binanın toplam maliyetinin en az yüzde onuna karşılık gelecek şekilde yapılır.”

MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin onbirinci bölümünün başlığı “İşletme, Periyodik Bakım ve Denetim” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 24 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin başlığı ile birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.

“İşletme ve periyodik bakım”

“(1) Binanın enerji kullanan sistemlerinin işletmecisi, Bakanlık tarafından belirlenecek usûl ve esaslara göre ilgili meslek odaları tarafından düzenlenecek olan eğitimlere katılarak belge alır.

(2) Bu Yönetmelik kapsamında binanın enerji performansını etkileyen mimari, mekanik, elektrik ve aydınlatma gibi sistemlerin verimlilikleri ile ilgili konularda yapılması gerekli bakımlar, testler ve bunların peryotları, ilgili idare tarafından onaylanmak üzere tasarım aşamasında hazırlanan raporda tanımlanır. Bu testlerin zamanında ve uygun şekilde yapılmasından ve binanın tasarım aşamasındaki enerji performansının altına inmeyecek şekilde işletilmesi için gerekli bakım ve onarım ve tadilatların yapılmasından bina sahibi, yöneticisi, yönetim kurulu ve/veya enerji yöneticisi sorumludur.

(3) Periyodik bakımlar kapsamında gerekli tedbirlerin alınmasıyla sistem veya ekipman verimlerinin tasarım değerinden daha düşük bir değerde olmaması sağlanır.

(4) Peryodik bakım ve testlere ilişkin diğer usûl ve esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak tebliğ ile belirlenir.”

MADDE 25 – Aynı Yönetmeliğe 24 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 24/A maddesi eklenmiştir.

“Denetim yapacak kurum ve kuruluşlar

MADDE 24/A – (1) Bu Yönetmelik kapsamında, binanın enerji tüketen ekipmanlarının, ilgili raporlarda belirtilen periyodik bakımlarının yapılması ile ilgili denetimler Bakanlık veya Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar tarafından yapılır.

(2) Denetim yapacak kurum ve kuruluşlara bu Yönetmeliğin uygulaması ile ilgili olarak Bakanlıkça tebliğle belirlenen eğitim kriterlerine göre eğitim verilir.

(3) Denetim yapacak kurum ve kuruluşlar, bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetleri bakımından Bakanlığa karşı sorumludur. Bakanlık, bu kuruluşların Yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerini izler ve gerektiğinde denetler.

(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra yapı ruhsatı alınan binalara yönelik olarak, yapı kullanma izin belgesi verilmesinden sonra Bakanlık tarafından yapılan veya yaptırılan denetimlerde enerji kimlik belgesinin gerçeğe aykırı düzenlendiğinin veya binanın enerji tüketimi bakımından düzenlenen belgeye uygun olmadığının tespit edilmesi halinde, bina, en geç bir yıl içinde projesine ve yapı kullanma izin belgesi verilmesine esas olan enerji kimlik belgesindeki özellikleri sağlayacak hale getirilir. Bu konuda, binayı inşaa eden veya ettiren gerçek veya tüzel kişi sorumludur.”

MADDE 26 – Aynı Yönetmeliğin onikinci bölümünün başlığı “Enerji Kimlik Belgesi, Enerji Kimlik Belgesinde Bulunması Gereken Bilgiler ve Enerji Kimlik Belgesi Vermeye Yetkili Kuruluşlar” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 27 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin başlığı ile birinci, ikinci, üçüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin onuncu, onbirinci ve onikinci fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci fıkralar eklenmiştir.

“Enerji kimlik belgesi düzenlenmesi”

“(1) Enerji Kimlik Belgesi düzenlenirken Bakanlık tarafından tebliğ ile yayımlanan hesaplama yöntemi kullanılır.

(2) Enerji Kimlik Belgesi düzenleme tarihinden itibaren 10 yıl süre ile geçerlidir.

(3) Enerji kimlik belgesi, Ek-3’deki formatta ve muhtevatta düzenlenir.”

“(5) Enerji Kimlik Belgesi, yeni ve mevcut binalar için 26 ncı maddede belirtilen bilgileri ihtiva edecek şekilde düzenlenir.

(6) Enerji Kimlik Belgesinin bir nüshası bina sahibi, yöneticisi, yönetim kurulu ve/veya enerji yöneticisince muhafaza edilir, bir nüshası da bina girişinde rahatlıkla görülebilecek bir yerde asılı bulundurulur.

(7) Enerji Kimlik Belgesi, binanın yıllık birincil enerji ihtiyacının değişmesine yönelik herhangi bir uygulama yapılması halinde, bu Yönetmeliğe uygun olacak şekilde bir yıl içinde yenilenir.

(8) Enerji Kimlik Belgesinin, binanın tamamı için hazırlanması şarttır. Ayrıca, isteğe bağlı olarak, kat mülkiyetini haiz her bir bağımsız bölüm veya farklı kullanım alanları için ayrı ayrı düzenlenebilir.”

“(13) Enerji kimlik belgesi BEP-TR kullanılmak suretiyle düzenlenir. BEP-TR’ye erişim yetkisi, enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlara verilir. Ancak, bu yetki, enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili kuruluş adına, düzenlenen eğitimlere katılmak suretiyle enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere Bakanlık tarafından sertifikalandırılan gerçek kişiler tarafından kullanır. Bu kişilerin çalışmakta olduğu kuruluşlardan ayrılmaları ve enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili bir başka kuruluşta çalışmaları halinde, ayrıca eğitim ve sertifikalandırma programına katılmalarına gerek olmaksızın, çalışmakta olduğu kuruluşun yazılı isteği üzerine BEP-TR’ye erişim hakkı tanınır.

(14) Enerji kimlik belgelerinin düzenlenmesinden, yetkili kuruluşun ilgili personeli ve yetkili kuruluş adına kuruluşun sahibi veya yöneticisi müteselsilen sorumludur.

(15) Binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde enerji kimlik belgesi düzenlenmiş olması şartı aranır. Binanın veya bağımsız bölümün satılması veya kiraya verilmesi safhasında, mal sahibi enerji kimlik belgesinin bir suretini alıcıya veya kiracıya verir.”

MADDE 28 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki (j) bendi eklenmiştir.

“ı) Birincil enerji tüketimine göre, enerji sınıfı,

i) Nihai enerji tüketimine göre, CO2 salımı sınıfı,

j) Binanın yenilenebilir enerji kullanım oranı.”

MADDE 29 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 26/A maddesi eklenmiştir.

“Enerji kimlik belgesi vermeye yetkili kuruluşlar

MADDE 26/A – (1) Bakanlık, Enerji Kimlik Belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlarda görevli olan mühendis ve mimarların bu Yönetmeliğin uygulaması ile ilgili eğitim ve eğitim sonunda yapılacak sınav kriterlerini tebliğ ile yayımlar. Eğitimler, Bakanlık ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğünün yetkilendirdiği üniversite, meslek odaları ve ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılacak protokole göre bu kuruluşlarca yapılır. Yapılan eğitimler sonunda Bakanlık tarafından yapılacak veya yaptırılacak sınavda yüz üzerinden en az yetmiş puan alanlara enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere yetki belgesi verilir.

(2) Enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşların, enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere yetkilendirilmiş personele sahip olması şarttır.

(3) Bünyesinde enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere yetki belgesi almış olan ve meslek odalarından alınmış Serbest Müşavir Mühendis belgesine sahip olan mühendis veya mimar bulunduran tüzel kişiler, yeni yapılacak olan binalara Enerji Kimlik Belgesi Vermeye Yetkili Kuruluş sayılır.

(4) Bünyesinde enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere yetki belgesi almış mühendis veya mimar bulunduran Enerji Verimlilik Danışmanlık Şirketleri, mevcut binalara Enerji Kimlik Belgesi Vermeye Yetkili Kuruluş sayılır.

(5) Enerji kimlik belgesi vermeye yetkili kuruluşlar, meslekî sorumluluk sigortası yaptırır.

(6) Enerji Kimlik Belgesi Vermeye Yetkili Kuruluşlar dışındaki diğer kurum ve kuruluşlarca verilecek olan Enerji Kimlik Belgesi ve ilgili raporlar geçersiz sayılır. Bu belge ve raporlar ilgili idarelerce onaylanmaz.

(7) Enerji kimlik belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşların bu belgelerin düzenlenmesi ile ilgili faaliyetlerinin denetimi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır. Enerji kimlik belgesi vermeye yetkili olanların yetkilerini kötüye kullandıklarının veya gerçeğe aykırı belge düzenlediklerinin tespit edilmesi halinde, durum, Bakanlık tarafından Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğüne ve ilgili meslek odasına bildirilir ve haklarında yapılacak inceleme ve soruşturma sonuçlanana kadar bunların enerji kimlik belgesi düzenleme yetkileri askıya alınır. Bakanlık tarafından yapılan bildirimler neticesinde, Serbest Müşavir ve Mühendis belgesi veya Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında yetki belgeleri iptal edilenlerin veya belgeleri bir yıl içinde üç defa askıya alınanların enerji kimlik belgesi düzenleme yetkileri, bir daha verilmemek üzere Bakanlık tarafından iptal edilir.”

MADDE 30 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış, aynı maddeye aşağıdaki beşinci fıkra eklenmiştir.

“(1) Binanın ısıtma, soğutma, aydınlatma ve sıhhi sıcak su konularındaki enerji ihtiyaçları öncelikli olmak üzere, yıllık enerji ihtiyacının hesaplanması ile ilgili usûl ve esaslar Bakanlık tarafından Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ ile belirlenir.”

“(5) BEP-TR yöntemine göre enerji kimlik belgesi alacak olan yeni binalar D sınıfı ve daha fazla enerji tüketimine ve CO2 salımına sahip olamaz.”

MADDE 31 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında ihtiyaç duyulan binanın soğutma enerjisi ve aydınlatma enerjisi ihtiyacı hesabı ile ilgili standartlar, TSE tarafından çıkarılır.”

MADDE 32 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü ve Geçici 1 inci maddesi ile EK-1’i, EK-4a’sı, EK-4b’si, EK-5a’sı, EK-5b’si, EK-6’sı ve EK-7’si yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 33 – Aynı Yönetmeliğin Geçici 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında ihtiyaç duyulan enerji performansı hesaplama yöntemleri ile ilgili konulardaki tebliğler, Bakanlık tarafından, 1/7/2010 tarihine kadar çıkartılır.”

MADDE 34 – Aynı Yönetmeliğin Geçici 3 üncü maddesinin başlığı “Mevcut binalara enerji kimlik belgesi verilmesi” şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 35 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Enerji Kimlik Belgesi Verilmesi

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin 25 inci maddesi 1/7/2010 tarihine kadar uygulanmaz.”

MADDE 36 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan EK- 3 ve EK-8b aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“EK-3 Binalar İçin Düzenlenecek Olan Enerji Kimlik Belgesi

EK- 3 Binalar İçin Düzenlenecek Olan Enerji Kimlik Belgesi

 

Enerji Verimliliğinin Arttırılması Türkiye’nin Birinci Hedefi Olmalıdır.

Türkiye’de bina sektörünün nihai enerji tüketimindeki payı 2008 yılı için %36’dır. Çeşitli kuruluşların ve bu konudan sorumlu kuruluş olan Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) açıklama ve dökümanlarında söz konusu sektörde mevcut enerji tasarruf potansiyelinin %30-%50 arasında olduğu belirtilmektedir. Ülkemiz ithal enerji kaynağına 2008 yılında 48 milyar dolar ödemiştir. Kriz olmasa idi bu rakam bu yıl için bu değerin oldukça üstünde olacaktı. Türkiye’nin oldukça yüksek politik ve ekonomik bedeller elde ettiği kaynağı heba etme lüksü yoktur ve enerji verimliliğinin arttırılması Türkiye’nin birinci hedefi olmalıdır. Bu nedenle 5 Aralık 2008 ‘de yayınlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği getirdiği yeni düzenlemelerle binalarda enerji verimliliğinin arttırılması için ciddi bir adım olmuştur. Denetim ve izleme çalışmalarında da belirli bir kararlılık ve kalite sağlandığı takdirde Türkiye enerji  bütçesine uygulamanın yaygınlaşması oranında önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.

Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile ; binaların enerji tüketiminin verimli olup olmadığının tüketiciye bir enerji performansı belgesiyle gösterilmesinin yanı sıra, binanın enerji tüketiminin azaltılması ve fosil yakıt yerine yenilenebilir enerjinin daha çok kullanılması için bazı tanımlama ve zorunluluklar getirilmiştir. Bu yönetmelik aslında “AB Binalarda Enerji Performansı Direktifi”nde belirtilen husulara ilaveten ülkemizde 2000 yılından bu yana uygulanan Isı Yalıtım Yönetmeliği’nin biraz daha detaylandırılmış halidir.

Yönetmelik; özellikle yeni binaların bir bütün olarak tüm sistem ile daha az enerji tüketecek şekilde tasarımlanması ve inşa edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yönetmelik ile bir binada daha önce olduğu gibi sadece bina dış kabuğunun sebep olduğu enerji alışverişi değil, aynı zamanda mekanik tesisat, aydınlatma, elektrik tesisatı ve binaların elektrik tüketen diğer sabit ekipmanlarının enerji tüketiminin de en az olacak şekilde tasarımlanması sağlanmaya çalışılmıştır. Mimari tasarımın ilk baştan asgari performans kriterlerine uygun olmasını sağlamak üzere bazı tanımlamalar yapılmış ve kriterler getirilmiştir. Bu kriterler mevcut ve yeni yapılacak konut, ticari ve hizmet amaçlı kullanılan binalarda uygulanmak üzere belirlenmiştir.

Söz konusu yönetmelik, yönetmelikteki kriterlerin binalarda ne ölçüde yerine getirildiğini belirleyen enerji kimlik belgesinin zorunlu uygulamasını da getirmiştir. Bu belgenin hazırlanmasında, kullanılacak enerji performans hesaplama yöntemine, enerji kimlik belgesini hazırlayacak ve denetleyecek onaylanmış bağımsız yetkili kuruluşların yetkilendirilmesi ile ilgili husular belirlenmiştir. Böylece ülkemizdeki yönetmelik kapsamına giren tüm binaların 2017’ye kadar enerji tüketirken ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğu bina ile ilgili tüm tarafların bilgisine açılmış olacaktır.

Ayrıca 1000 m²’nin üzerinde kullanım alanına sahip binalarda; elektrik, ısıtma, soğutma, havalandırma ve sıhhi sıcak su ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen kojenerasyon sistemi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim imkanlarının araştırılarak, ekonomik yapılabilirliği olan uygulamaların da gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Yönetmelikte belirtilen enerji kimlik belgesi düzenlemesi ile ilgili hususların yanı sıra binalarla ilgili birçok dizayn kriterinde yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bunlardan ısıtma-soğutma sistemleri ile ilgili olanlar şu şekilde belirtilmiştir:

  • Toplam kullanım alanının 1.000 m²’den büyük olması halinde merkezi ısıtma sistemi , soğutma ihtiyacı 500 kW’dan ve soğutulacak toplam kullanım alanı 2.000 m²’den büyük olan ticari ve hizmet amaçlı yeni yapılacak binalarda merkezi soğutma sistemi, kullanım alanı 1.000 m²’nin üzerinde oteller, hastaneler, yurtlar ve benzeri konaklama amaçlı konut harici binalar ile spor merkezlerinde merkezi sıhhi sıcak su sistemi ve bu binalarda merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerinin güneş enerjisi toplayıcıları ile sistemin desteklenmesi , merkezi ısıtma ve/veya kullanım alanı 250 m²’nin üstünde olup bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda; yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar kullanımı ve ısıtma kapasitesi 100 kW ve üzerindeki katı yakıtlı kazanlarda verimlilik araştırılarak otomatik yakıt besleme sistemi kurulumu gibi bazı konularda zorunluluklar getirilmiştir.
  • 1000 m²’nin üzerinde kullanım alanı olan binalar için ısıtma, soğutma, havalandırma, sıhhi sıcak su, elektrik ve aydınlatma enerjisi ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen karşılanması amacıyla, hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynaklı sistem çözümleri tasarımcılar tarafından rapor halinde hazırlanır. Bu rapora göre geri ödeme süresi 20.000 m²’ye kadar 10 yıl 20.000 m²’nin üzeri 15 yıl olması durumunda uygulanması zorunludur.
  • Toplam inşaat alanı en az 20.000 m²olanların tasarımında kojenerasyon sistemlerinin uygulama imkanları analiz edilir. İnşaat maliyetinin %10’unu geçmeyen uygulamalar yapılır.
  • Yeni yapılacak binaların 500 m³/hve üzeri hava debili havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinde, ısı geri kazanım sistemlerinin tasarımları yapılarak, yaz ve kış çalışma şartlarında minumum %50 verimliliğe sahip olması, ilk yatırım ve işletme masrafları ile birlikte enerji ekonomisi göz önüne alındığında avantajlı olması durumunda ısı geri kazanım sistemleri yapılması zorunludur.
  • Yönetmelikte öngörülen bütün mimari, mekanik, elektrik ve aydınlatma sistemleri ile ilgili konulatda Enerji Kimlik Belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlar sorumluluğunda, sistemler, ilgili raporda belirtilen ve sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur.

Makina mühendisleri odası olarak ülkemizdeki verimlilik artışını destekleyecek bir yönetmelik olması nedeniyle çok olumlu bakıyor ve yönetmeliği destekliyoruz. Ancak uygulama ve denetiminin sağlıklı olarak yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Meslek disiplinimiz ve ülke yararları açısından bazı yönetmelik maddelerinin değiştirilmesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile hazırlık çalışmalarından başlayarak görüş paylaşımı yapılmıştır. Ancak görüşlerimizden bazıları yönetmeliğe yansımışsa da bazıları yansıtılmamıştır. Bu konuda Bakanlık ile görüş alışverişinde bulunmaya devam ederken değişimini istediğimiz maddelerin iptali için yasal müracatımızı yaptık. Son aldığımız izlenim, Bakanlığın yeni revizyon çalışmalarında bu önerilerimizi de dikkate alacağı yönündedir. Bilindiği gibi MMO kamu kurumu niteliğinde olup bir meslek kuruluşudur. Bu nedenle yapılan öneriler, ülke menfaatleri açısından hiçbir firma veya grubun etkisi altında kalmadan gerektiğinde bilimsel çevrelerin de desteğini alarak, uygulamanın içinde olan meslektaşlarımızın sesine, bilgisine, uyarılarına kulak vererek, en etkili şekilde ortaya çıkarılmaktadır. Bu nedenle odalarımız tarafından yapılmış önerilerin zaman içinde haklılığı çoğu kez ortaya çıkmaktadır.

Yönetmelik çıktıktan sonra üzerinde en çok tartışma, yönetmeliğin “Toplam kullanım alanının 1.000 m²’den büyük olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılır” ve “Merkezi ısıtma ve/veya kullanım alanı 250 m²’nin üstünde olup bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar kullanılır” şeklindeki maddelerin üzerinde olmuştur. Bu maddeler merkezi ısıtma ile ilgili olduğu için bu konudaki görüşlerimizi kısaca paylaşmak isteriz.

MMO olarak yıllardır doğalgaz ile birlikte hızla yaygınlaşan ve enerji ekonomisi açısından bakıldığında daha verimsiz olan, hakça olmayan ve komşudan enerji hırsızlığına yol açan kombi ısıtma sistemlerinin kullanılmamasını önerdik. Ayrıca ehil kişilerin yapmadığı bacalar ile de daire içindeki bu sistemlerin birçok ölümlü zehirlenme vakalarına yol açtığına şahit olduk. Bu nedenle merkezi sistem ısıtma sistemlerinin yapılması ve hatta mümkün ise sadece bir bina için değil aynı adadaki birkaç binanın veya bir bölgenin birlikte ısıtılmasını öneriyoruz. Binalar ve ısıtma sistemleri büyüdükçe merkezi ısıtma sistemi ekonomik açıdan daha avantajlı hale gelmektedir. Gider paylaşımındaki sorunların  enerji yasasıyla zorunlu hale gelen ölçüm ve paylaşım sistemleri ile birlikte aşılacağı da düşünüldüğünde , yeni uygulama ülke ekonomisi ve enerji verimliliği açısından önemli bir kazanım sağlayacaktır.

Merkezi sistemle bireysel ısıtma sistemi karşılaştırıldığında merkezi sistemin avantajları şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Merkezi sistemde tek bir kazan kullanılacağı ve yakıtın katlara dağıtımı gerekmediği için yatırım maliyeti düşecektir.
  • Bir kazanın, birçok kazan, kombi ya da sobaya göre bakım masrafları daha azdır. Daha az yer kaplar.
  • Merkeziistemde bir adet sirkülasyon pompa grubu kullanıldığı için elektrik sarfiyatı münferit sistemlere göre dah azdır.
  • Merkezi kazan dairesi yerine bina içine borularla dağıtılmış doğalgaz yakıtı düşünüldüğünde, merkezi sistem olası risklerine karşın münferit sistemlere göre daha güvenlidir.
  • Eş zaman olarak kullanılan binalarda atalet bakımından merkezi sistem daha verimlidir.
  • Bireysel sistemlerde genellikle su ısıtması ile birlikte yüksek kapasiteler seçilmesinden dolayı düşük güçlerde çalışmaktadır ve bu verimsizliğe neden olmaktadır.
  • Yanma sistemleri daha iyi kontrol edilebildiğinden tam ve kısmi yüklerde verim daha yüksektir. Birim ısınma başına enerji maliyetleri daha düşüktür.
  • Kojenerasyon, atık ısı uygulamaları, alternatif enerji kaynaklarından yararlanılması ancak merkezi sitemler ile mümkün olabilmektedir.

Bu nedenlerle binalarda alan ve bağımsız bölüm sayısı arttıkça merkezi sistem daha avantajlı hale gelmektedir. Ayrıca, Enerji Verimliliği Mevzuatı merkezi sisteme sahip binalarda ısınma ve sıcak su giderleri kullanım oranına göre paylaştırılmasını da getiriyor. Bu düzenlemlere göre merkezi ısıtma ve sıcak su sistemleri her bağımsız bölümün tükettiği kadar enerjiyi ölçülecek ve giderlerin bölüşümü her bölümün tüketimine göre aylık olarak faturalandırılacaktır. Ayrıca ithal kaynak olan doğalgazın kombilerde kullanılması ancak doğalgaz fiyatlarının ailenin alım gücü içinde olması ile mümkün olmaktadır. Nitekim de kombisi olan birçok konut son yıllarda doğalgazın fiyatı artması dolayısı ile tekrar kömür sobasına dönüş yapmış ve şehirlerdeki hava kirliliği artmıştır. Ülkemizde kombi kullanımı ile ilgili şartlar çok yönlü olarak irdelenmelidir.

Ancak ısıtma derece-gün değeri 1500 civarı ve altında olan şehirlerdeki binalarda merkezi ısıtma sistemi, ısıtma için ancak 70-80 gün civarında kullanılacağı düşünüldüğünde ekonomik olmayabilir. Böyle bir yatırımın yapılması zorunluluğu yerine mevcut standartta öngörülenden daha fazla ısı yalıtımı ile bu binaların hem kışın çok küçük bir elektrikli ısıtma ile gerekli iç sıcaklığı sağlaması, hem de yazın soğutma yüklerini düşürmesi sağlanabilir. Yine 2300 derece-gün (ısıtma) altında bulunan Karadeniz Bölgesi dışındaki tüm binaların ısıtma sisteminin güneş kollektörleri ile deteklenmesi zorunluluğu da enerji verimliliği açısından yararlı olacaktır.

Yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazların kullanılması ile ilgili hususa gelince, bu madde ile merkezi ısıtma sistemine sahip bütün binalara konulacak kazanların alternatif çözümleri olmasına rağmen yönetmelik ile kazanların yoğuşmalı tip olması zorunlu tutulmuştur.

Gerçektende doğalgaz yakıtlı kazan ve kombiler içinde yoğuşmalı tiplerde en yüksek verim elde edilmektedir. Bununla birlikte kazana “ekonomizör” takılarak, yoğuşmalı kazana oldukça yakın verimi sağlayan yöntemler ulusal mevzuatımızda mevcut olup, uygulaması yapılmaktadır. Yoğuşmalı tip kazanlar ülkemizde belirli firmalar tarafından ithal veya üretilmekte olup, imalatçıların çoğunluğunda bu teknoloji ile ilgili alt yapı ve bilgi mevcut değildir. Bir yıl içinde yürürlüğe girecek olan yönetmelik uyarınca yüzlerce imalatçı iş kaybı yaşayacaklardır. Bu nedenle bu maddenin uygulanmasında en az 3-4 yıllık geçiş süresi tanımlanmalıdır. Ayrıca yanlış anlaşılmalara yol açmamak  adına ve ülkemiz yerli/ulusal sanayiince imal edilebilen döküm dilimli kazanlar gibi kazanların da tüketicilere; uygun montaj sistem ve enerji ekonomisi ilkeleri dahilinde kullanılması şartıyla, ülkemiz ekonomisine, üretime ve istihdama katkı koyması açısından alternatif olarak sunulması doğru olacaktır.

Kaynak

Termo Klima Dergisi Ocak 2010 Sayısı

TMMOB Makina Müh. Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ

Kaskad Sistemler

Giriş

Yanlış ısı kaynağı seçimi,  para kaybı demektir. “Kaskad ısıtma sistemleri” klasik ısıtma sistemlerine göre %40 daha tasarrufludur.Bu yüzden ilk yatırım maliyetini çok kısa sürede amorti etmekte ve sistem kullanıcısını sürekli kâra geçirmektedir.

Kaskad Sistem Nedir?

kaskat1Kaskad kazan sistemi arka arkaya bağlanan bir dizi yoğuşmalı kazanlardan kurulu ısıtma sistemidir. Yoğuşmalı kazanlarda, kapasite arttıkça kullanılan malzemlerin aşırı pahalı olmasından dolayı maliyetin de çok arttığı görülmüştür. Bu yüzden maliyeti yüksek tek bir büyük kazan yerine toplamda daha az maliyetli birden fazla kazandan oluşan kaskad sistemler tasarlanmıştır. Bu sistemde kullanılan kazanların hepsi “alev modülasyonlu” olmalıdır. Bir kış sezonu boyunca %80 kapasite kullanımında %30 tam kapasite kullanıldığı düşünülürse sistemin daha çok düşük kapasitelerde çalıştığı görülür. Yani tek bir büyük cihazın alev modülasyonundan elde edilecek verim ile birden fazla cihazın kademeli olarak alev modülasyonu ile yanması arasında çok büyük verim farkı vardır.

Kaskas sistemlerde kazan daireleri daha temiz ve modern bir görünüme kavuşur. Kazanların duvara asılması sayesinde yerden de kazanılır. Duvar yeterince sağlam değilse, kazan duvara dik monte edilecek raylara bağlanmalıdır.

Kaskad sistemin tasarım ve kurulumu

Kaskad sistemleri tasarlarken ve kurarken teknik kurallara uyulmalıdır. Bu tasarım sayesinde önemli hatalar da önlenmiş olacaktır.

Kaskat sistemleri oluşturan hidrolik ekipmanlar şunlardır;

1- Denge kabı

2- Pislik ayırıcı

3- Hidrolik bağlantı seti

4- Güvenlik ekipmanları

5- Sıcak su ısıtma çözümleri

6- İkinci devre ana sirkülasyon pompası

7- Ek bileşenler

1-Denge kabı: Gerek merkezi sistem kazan gerekse kaskad sistemler için kullanılabilir. Kaskad sistemlerde kullanılması zaruridir. Kaskad sistemde kullanılan kombilerin pompası ile tesisattaki sirkülasyon pompaları arasındaki denge_kabidebi farkını ortadan kaldırabilmek için denge kabı kullanılır. Her kazanın içinde kendisine ait sirkülasyon pompası vardır. Birden fazla kazan paralel bağlanıp çalıştırıldığında, birden fazla da sirkülasyon pompası çalıştırılmış olur. Modülasyon nedeniyle bir kısım kazan devreden çıkar, devreye girer.Bu yüzden bir kısım sirkülasyon pompası da devreye girip çıkar. Dolaşımda olumsuz durumlar ortaya çıkar. Ayrıca sirkülasyon pompaları paralel bağlanmış olduklarından, tesisatın ihtiyacı olan basma yüksekliğini de karşılayamazlar. Bu nedenle sisteme bir harici sirkülasyon pompası ilave edilmelidir. Bu pompa konduğunda dahi her kazanın devreye giriş ve çıkışında oluşan dengesiz durum, bu kez de harici pompanın girişinde meydana gelir. Bu durumda denge kabı bu dengesizliği önleyen bir donanımdır.  Ayrıca, tesisatlarda kullanılan akışkan sıvı tesisattan kazana geri dönerken ısı kaybına uğrar. Bu ısı farkının ortaya çıkması kazanda ısıl gerilmelere neden olur ve kazanın ömrünü azaltır. Denge kabının ana görevi; Tesisattan gelen soğuk su ile kazandan gelen sıcak suyun karışması ısıl dengenin sağlanmasıdır. Böylece ısıl dengeler minumuma indirgenmiş olur.

2-Pislik ayırıcı:

pislik_ayirici

Şebekeden gelen sudaki çamur ve mil, tesisat borularında ve radyatörlerdeki korozyonun etkisiyle ufalanan partiküller kazan dönüş borusuna bağlanan pislik ayırıcılar sayesinde temizlenir. Bu sayede kazan ve pompalar korunmuş olur.