Kategori arşivi: Haberler

Iıstma-soğutma sistemi hakkında basında çıkan haberler, ilan ve duyurular, son teknoloji ürünleri, yenilikler, yenilenebilir enerji kaynakları ayrıca ülkemiz ve dünyadan güncel konular

Ramazan Özel Kampanyası (SONA ERDİ)

Kampanyamız sona ermiştir. Gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz.

Firmamızın başlatmış olduğu Ramazan Özel Kampanyasını kapsayan ürünler ve kampanya detaylarımız şöyledir;

Demirdöküm Nitron ve Neva Kombi

01

İgdaş’den “Cihaz Değişimi Uygunluk Formu” firmamızca alınacaktır. Dairenizde mevcut eski bir kombi var ise bu kombinin hurdasını almak şartıyla demontajı firmamızca ücretsiz yapılacaktır. Sökülen hurdayı talep etmeniz durumunda 50 TL demontaj ücreti alınacaktır. Tesisat borularına bağlı olan eski vana ve filtreler yenileriyle değiştirilecek ve cihazın yerine montajı yapılacaktır. Doğalgaz ve tesisat borularının sızdırmazlık testlerinin tamamlanmasının ardından Demirdöküm Çağrı Merkezinin 444 18 33 numaralı telefonunu bizzat aramanızı yeterlidir.

02Daha önce cihaz olmayan (genelde yeni inşaat daireleri) bir mahale monte edilecek ise, dairenin doğalgaz projesinin çizilmesi de gerekebilir. Proje çizimi ve gaz açma bedeli olarak 250 TL ilave ödeme yapmanız gerekecektir. Atıkgaz borusunun çıkacağı yer tek cam ise 15 TL, çift cam ise 30 TL cam kesim bedeli alınacaktır. Fabrikanın verdiği atık gaz borusunun yetersiz geldiği durumlarda ilave boru ve dirseklerin montajı firmamızca ücretsiz yapılacak, bedeli tarafınızca karşılanacaktır.

Demirdöküm C275F Şofben

İgdaş’den “Cihaz Değişimi Uygunluk Formu” firmamızca alınacaktır. Dairenizde mevcut eski bir şofben var ise bu şofbenin hurdasını almak şartıyla demontajı firmamızca ücretsiz yapılacaktır. Sökülen hurdayı talep etmeniz durumunda 30 TL demontaj ücreti alınacaktır. Tesisat borularına bağlı olan eski vana ve filtreler yenileriyle değiştirilecek ve cihazın yerine montajı yapılacaktır.

03

Doğalgaz ve tesisat borularının sızdırmazlık testlerinin tamamlanmasının ardından, Demirdöküm Çağrı Merkezinin 444 18 33 numaralı telefonunu bizzat aramanızı yeterlidir.

Kampanyamız 1-31 Ağustos 2011 tarihleri arasında geçerlidir. İstanbul Avrupa yakasından hizmet talep etmeniz halinde 150 TL ulaşım farkı alınacaktır. Vadeli ödeme seçeneğinde axess karta 12 , world karta 2+5 taksit yapılacaktır. Kredi kartı olmayan müşterilerimize 1 peşin 4 senet yapılacaktır. Kiracı olanlardan ev sahipleri kefil istenecektir.

YENİ Demirdöküm Nitromix ve Nepto Modeli Kombiler Tel: 0216 389 2343

Demirdöküm, geliştirdiği yoğuşmalı kombi kategorisinde “Nitromix” ve konvansiyonel kombi kategorisinde ise “Nepto” modeli olmak üzere iki yeni ürünü pazara sundu.

Nitromix modeli kombilerin ilk göze çarpan özelliği, yoğuşma verimlerinin % 108 gibi çok yüksek bir değere ulaşmasıdır. Bu yüksek verim değeriyle Demirdöküm, son yıllarda giderek büyüyen yoğuşmalı kombi pazarında son kullanıcılara daha iyi ve kazançlı bir kombi sunmayı hedeflemiştir.

Nepto modeli kombiler sayesinde  özellikle toplu işlerde, daha büyük pazar payı elde edilecektir. Tek eşanjörlü kombi almak isteyenlerin beğenisine sunulmuştur

Ülkemizde ev sahipleri kiracılara bir çok konuda destek olmaktadırlar. Kiracıların kullandığı kombileri ev sahipleri aldığı halde bazı kiracılar bırakın bakım yaptırmayı, kombileri çok hor kullanabilmektedir.

Bu sebeplerden dolayı ev sahipleri, kiracılarına daha ekonomik kombileri taktırmayı tercih etmektedirler. Demirdöküm ekonomik kombi pazarından büyük pay kapmak ve bunu yaparken de kaliteden asla taviz vermemek adına   “Nepto” kombileri geliştirmiştir.

Hepimize hayırlı uğurlu olması dileğiyle…

Doğalgaz Kaçağı Filmi (İGDAŞ) ACİL: 187

.swf?clip_id=11292076&server=vimeo.com&show_title=1&show_byline=1&show_portrait=0&color=&fullscreen=1″ />.swf?clip_id=11292076&server=vimeo.com&show_title=1&show_byline=1&show_portrait=0&color=&fullscreen=1″ allowscriptaccess=”always” allowfullscreen=”true”>

“>Doğalgaz Kaçağı Filmi (İGDAŞ) from 55″>murat ışık on Vimeo.

Doğalgaz kaçağının oluşum sebepleri ve alınması gereken önlemler konusunda oldukça faydalı bu animasyonu hazırlamasından dolayı İGDAŞ’ne teşekkür ederiz.

Farklı Isıtma Sistemlerinin Konfor Karşılaştırılması

Isıtma sistemlerinde aranan en önemli unsur ısının oda içinde düzgün (homojen) dağılmasıdır. Bu dağılım hem enine  hemde dikine yönde ne kadar iyi sağlanırsa, konfor o derece artar.

isi_dagilimi

Doğalgazın ülkemize gelmesinden önce, özellikle konutlarda soba kullanımı oldukça yaygındı. Şimdi ilk olarak “sac soba” kullanımında odamızdaki ısı dağılımını inceleyelim; Isı tek bir noktadan kontrolsüzce yayılmaktadır. Bu nedenle oda zemininde ölçülen sıcaklık 16°C iken tavanda 24°C’ye kadar çıkmaktadır. Isı dağılımı düzgün değildir ve odada sürekli bir hava akımı (rüzgar) vardır. Döküm sobalarda durum biraz daha iyidir. Bu sobaların ısı tutma özelliğinden dolayı zeminde 20°C olan sıcaklık tavana doğru 22°C’ye ulaşmaktadır.

Isıtıcı olarak radyatörlerin kullanılması halinde ise, radyatörlerin konumu çok önem kazanmaktadır. Dış duvara ve pencere altına yerleştirilen radyatörlerde çok homojen bir ısı dağılımı elde edilir. Radyatörlerin iç duvara yerleştirilmesi halinde ise zeminde 17°C olarak ölçülen sıcaklığın  tavanda 22°C olması konfor açısından olumsuzdur. Radyatörlerin mümkün mertebe dış duvara ve cam altına takılmasına özen gösterilmelidir. Hazır yeri gelmişken ülkemizde son zamanlarda moda haline gelmiş “Fransız Balkon” uygulamalarından bahsetmeden geçemeyeceğim.

fransiz_balkon1Resimde görülen beton plak alttan izole edilmemiştir. Soğuk dış hava koşullarına maruz kalan bu plak ısı taşınımı kanununa göre dış hava şartlarını olduğu gibi dairenin içine vermektedir. Olumsuz dış hava şartlarını yani soğuğu olduğu gibi  içeriye taşıyan yapı elemanları “ısı köprüsü” oluşturmaktadırlar. Tavan yüzeyi anlattığımız sebepten ötürü oldukça soğuk iken, içerideki sıcak hava ile temas edince yoğuşma olmakta ve tavanda iri iri su damlaları gözlenmektedir. Her şeyin bir sebebi olduğu kesindir. Ancak bilgisizlik ve gözlem hatası sonucunda genelde dışarıdan içeriye su girdiği düşünülmekte ve yanlış teşhisten ötürü yanlış çözüm yolları denenmekte ancak sorun çözülememektedir. Burada sorunun çözülmesi için ısı köprüsünün yok edilmesi gerekmektedir. Çıkıntı alttan , yanlardan ve üstten izole edilerek ısı köprüsü bertaraf edilmiş ve sorun çözülmüş olur. Aşağıdaki resimde kullanılan ısıtıcılar ve görüntü estetiği hakkında yorumu size bırakıyorum.

Isıtıcılar camın altında değil yanlardadır. Homojen ısı dağılımı açısından çok uygun değildir. Yerin dar olmasından dolayı oldukça yüksek radyatörler kullanılmıştır.

fransiz_balkon2

Yerden ve tavandan ısıtma homojen ısı yayılımı için oldukça uygundur. Yerden ısıtmada ısınan hava ile havalanan toz zerrecikleri özellikle astım bronşit hastalarını çok rahatsız edebilir. Bu yüzden özellikle yüzey temizliğine dikkat edilmelidir.

Yazan: Murat IŞIK

Enerji Verimliliğinin Arttırılması Türkiye’nin Birinci Hedefi Olmalıdır.

Türkiye’de bina sektörünün nihai enerji tüketimindeki payı 2008 yılı için %36’dır. Çeşitli kuruluşların ve bu konudan sorumlu kuruluş olan Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) açıklama ve dökümanlarında söz konusu sektörde mevcut enerji tasarruf potansiyelinin %30-%50 arasında olduğu belirtilmektedir. Ülkemiz ithal enerji kaynağına 2008 yılında 48 milyar dolar ödemiştir. Kriz olmasa idi bu rakam bu yıl için bu değerin oldukça üstünde olacaktı. Türkiye’nin oldukça yüksek politik ve ekonomik bedeller elde ettiği kaynağı heba etme lüksü yoktur ve enerji verimliliğinin arttırılması Türkiye’nin birinci hedefi olmalıdır. Bu nedenle 5 Aralık 2008 ‘de yayınlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği getirdiği yeni düzenlemelerle binalarda enerji verimliliğinin arttırılması için ciddi bir adım olmuştur. Denetim ve izleme çalışmalarında da belirli bir kararlılık ve kalite sağlandığı takdirde Türkiye enerji  bütçesine uygulamanın yaygınlaşması oranında önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.

Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile ; binaların enerji tüketiminin verimli olup olmadığının tüketiciye bir enerji performansı belgesiyle gösterilmesinin yanı sıra, binanın enerji tüketiminin azaltılması ve fosil yakıt yerine yenilenebilir enerjinin daha çok kullanılması için bazı tanımlama ve zorunluluklar getirilmiştir. Bu yönetmelik aslında “AB Binalarda Enerji Performansı Direktifi”nde belirtilen husulara ilaveten ülkemizde 2000 yılından bu yana uygulanan Isı Yalıtım Yönetmeliği’nin biraz daha detaylandırılmış halidir.

Yönetmelik; özellikle yeni binaların bir bütün olarak tüm sistem ile daha az enerji tüketecek şekilde tasarımlanması ve inşa edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu yönetmelik ile bir binada daha önce olduğu gibi sadece bina dış kabuğunun sebep olduğu enerji alışverişi değil, aynı zamanda mekanik tesisat, aydınlatma, elektrik tesisatı ve binaların elektrik tüketen diğer sabit ekipmanlarının enerji tüketiminin de en az olacak şekilde tasarımlanması sağlanmaya çalışılmıştır. Mimari tasarımın ilk baştan asgari performans kriterlerine uygun olmasını sağlamak üzere bazı tanımlamalar yapılmış ve kriterler getirilmiştir. Bu kriterler mevcut ve yeni yapılacak konut, ticari ve hizmet amaçlı kullanılan binalarda uygulanmak üzere belirlenmiştir.

Söz konusu yönetmelik, yönetmelikteki kriterlerin binalarda ne ölçüde yerine getirildiğini belirleyen enerji kimlik belgesinin zorunlu uygulamasını da getirmiştir. Bu belgenin hazırlanmasında, kullanılacak enerji performans hesaplama yöntemine, enerji kimlik belgesini hazırlayacak ve denetleyecek onaylanmış bağımsız yetkili kuruluşların yetkilendirilmesi ile ilgili husular belirlenmiştir. Böylece ülkemizdeki yönetmelik kapsamına giren tüm binaların 2017’ye kadar enerji tüketirken ne kadar iyi veya ne kadar kötü olduğu bina ile ilgili tüm tarafların bilgisine açılmış olacaktır.

Ayrıca 1000 m²’nin üzerinde kullanım alanına sahip binalarda; elektrik, ısıtma, soğutma, havalandırma ve sıhhi sıcak su ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen kojenerasyon sistemi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim imkanlarının araştırılarak, ekonomik yapılabilirliği olan uygulamaların da gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Yönetmelikte belirtilen enerji kimlik belgesi düzenlemesi ile ilgili hususların yanı sıra binalarla ilgili birçok dizayn kriterinde yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bunlardan ısıtma-soğutma sistemleri ile ilgili olanlar şu şekilde belirtilmiştir:

  • Toplam kullanım alanının 1.000 m²’den büyük olması halinde merkezi ısıtma sistemi , soğutma ihtiyacı 500 kW’dan ve soğutulacak toplam kullanım alanı 2.000 m²’den büyük olan ticari ve hizmet amaçlı yeni yapılacak binalarda merkezi soğutma sistemi, kullanım alanı 1.000 m²’nin üzerinde oteller, hastaneler, yurtlar ve benzeri konaklama amaçlı konut harici binalar ile spor merkezlerinde merkezi sıhhi sıcak su sistemi ve bu binalarda merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerinin güneş enerjisi toplayıcıları ile sistemin desteklenmesi , merkezi ısıtma ve/veya kullanım alanı 250 m²’nin üstünde olup bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda; yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar kullanımı ve ısıtma kapasitesi 100 kW ve üzerindeki katı yakıtlı kazanlarda verimlilik araştırılarak otomatik yakıt besleme sistemi kurulumu gibi bazı konularda zorunluluklar getirilmiştir.
  • 1000 m²’nin üzerinde kullanım alanı olan binalar için ısıtma, soğutma, havalandırma, sıhhi sıcak su, elektrik ve aydınlatma enerjisi ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen karşılanması amacıyla, hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynaklı sistem çözümleri tasarımcılar tarafından rapor halinde hazırlanır. Bu rapora göre geri ödeme süresi 20.000 m²’ye kadar 10 yıl 20.000 m²’nin üzeri 15 yıl olması durumunda uygulanması zorunludur.
  • Toplam inşaat alanı en az 20.000 m²olanların tasarımında kojenerasyon sistemlerinin uygulama imkanları analiz edilir. İnşaat maliyetinin %10’unu geçmeyen uygulamalar yapılır.
  • Yeni yapılacak binaların 500 m³/hve üzeri hava debili havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinde, ısı geri kazanım sistemlerinin tasarımları yapılarak, yaz ve kış çalışma şartlarında minumum %50 verimliliğe sahip olması, ilk yatırım ve işletme masrafları ile birlikte enerji ekonomisi göz önüne alındığında avantajlı olması durumunda ısı geri kazanım sistemleri yapılması zorunludur.
  • Yönetmelikte öngörülen bütün mimari, mekanik, elektrik ve aydınlatma sistemleri ile ilgili konulatda Enerji Kimlik Belgesi düzenlemeye yetkili kuruluşlar sorumluluğunda, sistemler, ilgili raporda belirtilen ve sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur.

Makina mühendisleri odası olarak ülkemizdeki verimlilik artışını destekleyecek bir yönetmelik olması nedeniyle çok olumlu bakıyor ve yönetmeliği destekliyoruz. Ancak uygulama ve denetiminin sağlıklı olarak yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Meslek disiplinimiz ve ülke yararları açısından bazı yönetmelik maddelerinin değiştirilmesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile hazırlık çalışmalarından başlayarak görüş paylaşımı yapılmıştır. Ancak görüşlerimizden bazıları yönetmeliğe yansımışsa da bazıları yansıtılmamıştır. Bu konuda Bakanlık ile görüş alışverişinde bulunmaya devam ederken değişimini istediğimiz maddelerin iptali için yasal müracatımızı yaptık. Son aldığımız izlenim, Bakanlığın yeni revizyon çalışmalarında bu önerilerimizi de dikkate alacağı yönündedir. Bilindiği gibi MMO kamu kurumu niteliğinde olup bir meslek kuruluşudur. Bu nedenle yapılan öneriler, ülke menfaatleri açısından hiçbir firma veya grubun etkisi altında kalmadan gerektiğinde bilimsel çevrelerin de desteğini alarak, uygulamanın içinde olan meslektaşlarımızın sesine, bilgisine, uyarılarına kulak vererek, en etkili şekilde ortaya çıkarılmaktadır. Bu nedenle odalarımız tarafından yapılmış önerilerin zaman içinde haklılığı çoğu kez ortaya çıkmaktadır.

Yönetmelik çıktıktan sonra üzerinde en çok tartışma, yönetmeliğin “Toplam kullanım alanının 1.000 m²’den büyük olması halinde merkezi ısıtma sistemi yapılır” ve “Merkezi ısıtma ve/veya kullanım alanı 250 m²’nin üstünde olup bireysel ısıtma sistemine sahip gaz yakıt kullanılan binalarda yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazlar kullanılır” şeklindeki maddelerin üzerinde olmuştur. Bu maddeler merkezi ısıtma ile ilgili olduğu için bu konudaki görüşlerimizi kısaca paylaşmak isteriz.

MMO olarak yıllardır doğalgaz ile birlikte hızla yaygınlaşan ve enerji ekonomisi açısından bakıldığında daha verimsiz olan, hakça olmayan ve komşudan enerji hırsızlığına yol açan kombi ısıtma sistemlerinin kullanılmamasını önerdik. Ayrıca ehil kişilerin yapmadığı bacalar ile de daire içindeki bu sistemlerin birçok ölümlü zehirlenme vakalarına yol açtığına şahit olduk. Bu nedenle merkezi sistem ısıtma sistemlerinin yapılması ve hatta mümkün ise sadece bir bina için değil aynı adadaki birkaç binanın veya bir bölgenin birlikte ısıtılmasını öneriyoruz. Binalar ve ısıtma sistemleri büyüdükçe merkezi ısıtma sistemi ekonomik açıdan daha avantajlı hale gelmektedir. Gider paylaşımındaki sorunların  enerji yasasıyla zorunlu hale gelen ölçüm ve paylaşım sistemleri ile birlikte aşılacağı da düşünüldüğünde , yeni uygulama ülke ekonomisi ve enerji verimliliği açısından önemli bir kazanım sağlayacaktır.

Merkezi sistemle bireysel ısıtma sistemi karşılaştırıldığında merkezi sistemin avantajları şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Merkezi sistemde tek bir kazan kullanılacağı ve yakıtın katlara dağıtımı gerekmediği için yatırım maliyeti düşecektir.
  • Bir kazanın, birçok kazan, kombi ya da sobaya göre bakım masrafları daha azdır. Daha az yer kaplar.
  • Merkeziistemde bir adet sirkülasyon pompa grubu kullanıldığı için elektrik sarfiyatı münferit sistemlere göre dah azdır.
  • Merkezi kazan dairesi yerine bina içine borularla dağıtılmış doğalgaz yakıtı düşünüldüğünde, merkezi sistem olası risklerine karşın münferit sistemlere göre daha güvenlidir.
  • Eş zaman olarak kullanılan binalarda atalet bakımından merkezi sistem daha verimlidir.
  • Bireysel sistemlerde genellikle su ısıtması ile birlikte yüksek kapasiteler seçilmesinden dolayı düşük güçlerde çalışmaktadır ve bu verimsizliğe neden olmaktadır.
  • Yanma sistemleri daha iyi kontrol edilebildiğinden tam ve kısmi yüklerde verim daha yüksektir. Birim ısınma başına enerji maliyetleri daha düşüktür.
  • Kojenerasyon, atık ısı uygulamaları, alternatif enerji kaynaklarından yararlanılması ancak merkezi sitemler ile mümkün olabilmektedir.

Bu nedenlerle binalarda alan ve bağımsız bölüm sayısı arttıkça merkezi sistem daha avantajlı hale gelmektedir. Ayrıca, Enerji Verimliliği Mevzuatı merkezi sisteme sahip binalarda ısınma ve sıcak su giderleri kullanım oranına göre paylaştırılmasını da getiriyor. Bu düzenlemlere göre merkezi ısıtma ve sıcak su sistemleri her bağımsız bölümün tükettiği kadar enerjiyi ölçülecek ve giderlerin bölüşümü her bölümün tüketimine göre aylık olarak faturalandırılacaktır. Ayrıca ithal kaynak olan doğalgazın kombilerde kullanılması ancak doğalgaz fiyatlarının ailenin alım gücü içinde olması ile mümkün olmaktadır. Nitekim de kombisi olan birçok konut son yıllarda doğalgazın fiyatı artması dolayısı ile tekrar kömür sobasına dönüş yapmış ve şehirlerdeki hava kirliliği artmıştır. Ülkemizde kombi kullanımı ile ilgili şartlar çok yönlü olarak irdelenmelidir.

Ancak ısıtma derece-gün değeri 1500 civarı ve altında olan şehirlerdeki binalarda merkezi ısıtma sistemi, ısıtma için ancak 70-80 gün civarında kullanılacağı düşünüldüğünde ekonomik olmayabilir. Böyle bir yatırımın yapılması zorunluluğu yerine mevcut standartta öngörülenden daha fazla ısı yalıtımı ile bu binaların hem kışın çok küçük bir elektrikli ısıtma ile gerekli iç sıcaklığı sağlaması, hem de yazın soğutma yüklerini düşürmesi sağlanabilir. Yine 2300 derece-gün (ısıtma) altında bulunan Karadeniz Bölgesi dışındaki tüm binaların ısıtma sisteminin güneş kollektörleri ile deteklenmesi zorunluluğu da enerji verimliliği açısından yararlı olacaktır.

Yoğuşmalı tip ısıtıcı cihazların kullanılması ile ilgili hususa gelince, bu madde ile merkezi ısıtma sistemine sahip bütün binalara konulacak kazanların alternatif çözümleri olmasına rağmen yönetmelik ile kazanların yoğuşmalı tip olması zorunlu tutulmuştur.

Gerçektende doğalgaz yakıtlı kazan ve kombiler içinde yoğuşmalı tiplerde en yüksek verim elde edilmektedir. Bununla birlikte kazana “ekonomizör” takılarak, yoğuşmalı kazana oldukça yakın verimi sağlayan yöntemler ulusal mevzuatımızda mevcut olup, uygulaması yapılmaktadır. Yoğuşmalı tip kazanlar ülkemizde belirli firmalar tarafından ithal veya üretilmekte olup, imalatçıların çoğunluğunda bu teknoloji ile ilgili alt yapı ve bilgi mevcut değildir. Bir yıl içinde yürürlüğe girecek olan yönetmelik uyarınca yüzlerce imalatçı iş kaybı yaşayacaklardır. Bu nedenle bu maddenin uygulanmasında en az 3-4 yıllık geçiş süresi tanımlanmalıdır. Ayrıca yanlış anlaşılmalara yol açmamak  adına ve ülkemiz yerli/ulusal sanayiince imal edilebilen döküm dilimli kazanlar gibi kazanların da tüketicilere; uygun montaj sistem ve enerji ekonomisi ilkeleri dahilinde kullanılması şartıyla, ülkemiz ekonomisine, üretime ve istihdama katkı koyması açısından alternatif olarak sunulması doğru olacaktır.

Kaynak

Termo Klima Dergisi Ocak 2010 Sayısı

TMMOB Makina Müh. Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ

Plastik Boruların Kaynağı İle İlgili Soru ve Sorunlar

plastik boru1. İdeal bir kaynağa başlamadan önce nelere dikkat edilmelidir?

İlk olarak üreticinin tavsiye ettiği kaynak makinası ve aksamları kullanılmalı ve kaynak talimatnamelerine uyulmalıdır.

2. Kaynak sırasında kullanılan ısıtıcı makina ve paftalarda nelere dikkat edilmelidir?

Isıtıcı makinanın sıcaklığının ideal sıcaklıkta çalışıp çalışmadığını kontrol etmek gerekir. Bunun için de sıcaklık ölçüm aleti veya sıcaklık ölçüm kalemi kullanılabilir. Ucu kavuniçi renkte olan kalem, sıcak haldeki paftaya sürüldüğünde, rengi pafta üzerinde gri renge dönüşüyorsa sıcaklık ideal seviyededir. Kaynaktan önce paftaların temiz olup olmadığı kontrol edilmeli, gerekiyorsa ıslak veya alkollü bir bez ile temizliği yapılmalıdır.

3. Makinanın sıcaklığı kaç derece olmalıdır?

Gerekli sıcaklık 260°C’ dir.

4. Kaynaktan önce paftaların temizliği neden yapılmalıdır?

Genellikle şantiye ortamında kaynak paftaları temizlenmediğinden ve kirli kullanıldığından boru ve fittingslerin yüzeylerinin arasına yabancı maddeler karışır, bu da birleştirme sırasında iki malzemenin birbirine homojen kaynamasını engeller.

5. Teflonu kalkmış paftalar neden kullanılmamalıdır?

Teflonu zarar gören paftalar kullanılmamalıdır. Teflonu zarar görmüş paftalara boru ve fittingslerin ısıtma sırasında yüzeyleri yapışabilir. Teflonu bozulmuş olan paftalar mutlaka yenileri ile değiştirilmelidir.

6. Kaynak paftaları yeterli ısınmıyorsa sorun ne olabili?

a) Paftalar kaynak makinasına tam olarak sıkılmamışsa ısıtıcı yüzey ve pafta yüzeyi arasında hafif boşluk, kaynak makinasının ısısının pafta yüzeyine geçişini engellediği için paftalar yeterli ısınmaz.

b) Kaynak makinasının termostat ayarı bozulmuş olabilir.

c) Kaynak makinasının ısıtıcı yüzeyinin içindeki rezistans hasar görmüş olabilir.

d) Paftalar kaynak makinasına (16-63mm kaynak makinası 800W çalışan) doğru şekilde monte edilmelidir. Dar mekanlarda kaynak yapabilmek için 40 mm üzerindeki paftalar kaynak makinasının uç kısmına monte edilir. Pafta yüzeyi tam olarak ısıtılmadığından dolayı da kaynak hatalı olur. 40mm üzerindeki paftalar daima kaynak makinasının en geri kısmındaki deliğe monte edilmelidir.

7. Kaynak makinasının rezistansı neden hasar görmüş olabilir?

a) Kaynak makinasını fişten çekip soğuması için üzerine su dökülmesi rezistansa zarar verir. Oysa kendi halinde soğumalıdır.

b) Şantiye ortamında düzensiz voltajdan da rezistans zarar görebilir.

8. Gerekli voltaj miktarının sağlanması için nelere dikkat edilmelidir?

Kaynak makinasının kablosunun uzunluğunun 30 metreyi geçmemesi önerilir. Ayrıca her montaj katına yeni bir elektrik panosu yapılmasıyla düzenli elektrik sağlanabilir.

9. Düşük voltajla kaynak yapmanın sakıncası nedir?

Kaynak için gerekli olan uygun sıcaklık sağlanmadığı için boru ve bağlantı parçaları tam olarak birleşmez ve soğuk füzyona sebep olur.

10. Kaynak makinası çalıştırıldıktan hemen sonra kullanılabilir mi?

Kaynak makinasının sıcaklığı 260°C’ ye ulaşıncaya kadar beklenmelidir. Ortam sıcaklığına bağlı olarak bu süre 10- 30 dakika arasındadır. İlk kaynak sıcaklık 260°C’ ye ulaştıktan 5 dakika sonra yapılmalıdır.

11. 5° altındaki soğuk hava şartlarında makinalar daha iyi ısıtsın diye termostat ayarları 300°C’ye ve üstüne getirilmesi doğru bir uygulamamıdır?

11. 5° altındaki soğuk hava şartlarında makinalar daha iyi ısıtsın diye termostat ayarları 300°C’ye ve üstüne getirilmesi doğru bir uygulamamıdır?

Bu yanlış bir uygulamadır. Makinaların termostat ayarları değiştirilebildiğinden dolayı makinnın ısıtma değerleri 300°C ve üstüne ayarlanır. Bu nedenle malzemeler gereğinden fazla ısıtıldığından dolayı, homojen bir şekilde kaynama özelliğini kaybeder. Aşırı ısınma ayrıca boru ve fittings çeperlerinin de daralmasına neden olur. Doğrusu ısıtma derecesine değil ısıtma süresini %50 oranında arttırmaktır. Termostat ayarlarının tekrar eski haline (260°C’ye) değiştirilmesi durumunda malzemeler istenilen sıcaklıkta ısıtılmadığı için soğuk kaynak yapılmış olur.

12.Boruların çaplarına göre; kaynak derinliği, ısıtma, soğutma ve kaynak süreleri ne anlama gelmektedir?

Kaynak derinliği: Iıstma sırasında ve sonrasında borunun fittingin içine gireceği en çok derinliği gösterir. İşaretlemeden önce boru doğru açıda ve düzgün bir şekilde kesilmelidir. Boru paftanın içine döndürmeden sabit bir şekilde işaretlenmiş olan kaynak derinliğine kadar itilmelidir. İşaretlenmiş kaynak derinliğinin geçilmemesi gerekirmektedir. Borunun kaynak derinliğini, kaynak makinalarının içinde çıkan şablon yardımı ile borunun üzerine işaretlenebilir.

Isıtma süresi: Malzemelerin ısınma süresidir. Boru ve fittings pafta içine tam olarak oturduktan sonra başlar ve boru çaplarına göre değişir. Gerekli “ısınma süresi” sonunda boru ve fittings aynı anda paftadan çıkarılmalıdır.Genellikle yapılan en büyük hata, boru ve fittingsin paftaya tam oturduktan sonra ısıtma süresi beklemeden çıkarılıp kaynak yapılmasıdır.

Kaynak süresi:Isıtma süresi sonunda boru ve fittings paftadan çıkarılır çıkarılmaz bu zamana dilimi içinde birleştirilmelidir. Bu süre aşılırsa malzeme soğuyacağından sağlıklı bir kaynak olmaz. En fazla yapılan hatalardan birisi de borunun fittingsin içine rahat bir şekilde girebilmesi için çevrilerek birleştirilmesidir. Bu şekilde yapılan kaynak sağlıklı olmaz. Boru hiçbir şekilde çevrilmemelidir

Birleştirme sırasında fazla güç uygulanmamalı, sadece boru kaynak derinliği kadar fittignse sokulmalıdır. Boru ve fittings en az kaynak süresi kadar sabit tutulmalıdır.

Soğuma süresi: Basınçlı uygulamaya almadan önce beklenmesi gereken süredir.

Paftaları kaynak makinasına doğru şeklide monte edilmelidir. Paftayla kaynak makinası ısıtıcı yüzeyi arasında boşluk olmamalıdır. Paftaların sıkıştırılması sırasında kesinlikle kerpeten kullanılmamalıdır. Paftaların teflonu zarar görmemelidir.

Isıtma Sistemlerinde Bakteri Oluşumu(Lejyonella) Ve Önlenmesi

legionella

Durgun sularda ve 25-45°C sularda bakteri oluşabilir. Lejyonella hastalığı “legionella pneumophilla” olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu bir tür “akciğer enfeksiyonudur. Leijyonella bakterisi nemli ve sulu ortamlarda yaşar ve çoğalır.Lejyoner hastalığının önemli risk faktörleri kişinin solunum direncini veya genel vücut direncini zayıflatan etkilerdir.Lejyonella bakterisi için en uygun sıcaklık 37°C ‘dir. 37°C sıcaklıkta ve uygun ortamda 2 saat içinde 2 katına kadar çıkabilir. Üremesinin durduğu sıcaklık 46°C’dir. 50°C’de ise ancak birkaç saat yaşayabilir. 60°C-70°C arasında yaşama şansı çok azdır.Boyler de lejyonella bakterisinin yaşayıp üremesi için uygun bir ortamdır. Lejyonella bakterisine karşı çeşitli dezenfekte yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlar; “Isıtma ve yıkama”, “klorlama”, “ozonlama”, “yoğun ultra viyole ışığı ile muamele etmek” ve “anot oksidasyonudur”.

En yaygın bulaşma yolu binalardaki sıhhi tesisat ve klima tesisatıdır.

Solunabilen aerosolde (pulverize haldeki su ile hava karışımında) su tanecik büyüklükleri 1-5 mikron çap aralığındadır. Lejyonella hastalığının oluşabilmesi için, lejyonella bakterisiyle kirlenmiş suyun aerosol halinde solunması gerekir. Hastalık riski; solunum bakteri sayısı, solunum hızı ve süresiyle artmaktadır.

Lejyonella hastalığının riskinin azaltılması için bazı öneriler aşağıdadır.;

  • Duşlar, dış başlıkları ve musluklar rutin olarak temizlenmeli, tortulardan kireç ve biofilm tabakalarından arındırılmalıdır.
  • Kullanma suyu filtreleri 1-3 ayda bir temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
  • Boyler su sıcaklığının belirli sürelerle 65°C’ye çıkarılması gerekmektedir.

Tesisatta jejyonella üremesine uygun olan sistem ve elemanlar şunlardır;

  • Soğutma kuleleri
  • Buharlaşma kondenserler
  • Duşlar
  • Terapi havuzları, jakuziler
  • Nemlendiriciler(özellikle sulu tipler)
  • Süs havuz ve çeşmeleri, fiskiyeler
  • Kullanma suyu ve spreyler
  • Sprinkler sistemi (yangın söndürme sistemleri)
  • Bina dışında bulunan su depoları (plastik, metal v.b.) güneş ışığı ile ısındıkları için potansiyel ortam oluştururlar.

Kaynak: Kalorifer Tesisatı Hesabı

Prof. Dr. Hikmet Karakoç

Radyatörlerin ortası ısınmıyor.

rady_orta1

Özellikle merkezi ısıtma sistemlerinde, tesisatta zamanla çamur , mil, korozyon neticesi radyatör ve boru iç yüzeyinden kopan parçacıkların yarattığı kirlilik ve yanlış montaj neticesi radyatörlerin orta kısımlarının zamanla ısınmadığı görülmektedir. Şekilde görüldüğü gibi sıcak su girişi ve soğuk su çıkışının alttan olması sonucu radyatörün orta kısmında biriken bu parçacıklar bu kısımda su dolaşımını engeller. Sonuç olarak bu kısımlar, su dolaşımı olmadığından soğuk kalırlar. Sıcaklık ve basıncın etkisiyle bu kısımda biriken parçacıklar zamanla sertleşirler ve ilerleyen zaman içinde taşlaşırlar. Bu olumsuzluk devam ettiği sürece öbek öbek üst üste birikme de devam eder. Şekil 2 de bu birikmenin zaman içinde oluşumu açıkca görülmektedir.

rady_orta2

Suyun izlediği yolu gösteren oklara bakıldığında şunlar görülür;

1- Radyatörün sol kısmından giren sıcak su ancak  1-2 dilimi ısıtmaktadır.

2- Orta dilimlerin alt ksımında biriken ve taşlaşan çamur, mil vb. yüzünden bu kısımda sıcak su dolaşamamaktadır.

3- Ancak orta dilimlerin üst kısmından geçit bulabilen sıcak su, hızla arkadaki dilimlere hücum etmektedir.

4- Son 1-2 dilimi de ısıtan sıcak su dolaşımını tamamlayarak radyatörden çıkmaktadır.

Bu olumsuz durumla karşılaşmamak için öncelikle doğru bağlantı şekli uygulanmalıdır. Sıcak su radyatöre üstten bağlanmalı ve dönüş alttan yapılmalıdır. Bağlantıların bu şekilde yapılması dahi doğru değildir.

Zira radyatörün diğer kısmında yani bağlantıların yapıldığı tarafın karşısında aynı olumsuz birikmeler ve ısınma problemleri görülebilmektedir.

En ideal bağlantı şekli çapraz bağlantıdır. Yani Sıcak su girişinin üstten, soğuk su yani dönüş suyu ise alttan ve diğer taraftan bağlanmasıdır.

“Bilgisiz” olmaktansa “bilgi” siz olun.

Murat IŞIK

Enerji verimliliği

Ekonominin bel kemiği, enerji ve enerji sektörüdür. Enerji fiyatlarındaki değişim tüm üretim ve mallara yansımaktadır. Bizler birey olarak enerji fiyatlarını belirleyemeyiz ancak alacağımız tasarruf tedbirleriyle daha az enerji tüketerek ferdi ve milli bütçemize katkı sağlayabiliriz.

1- Giyim tarzımız: Kısa kollu tişört, sort giyindiğimizde oda sıcaklığı 26-27° C olmalıdır. Aksi takdirde üşürüz. Oysa elbise, pijama ya da eşofman giyer, üzerine de  ilave bir kazak, hırka ya da yelek giyersek oda sıcaklığı 19-20°C dahi olduğunda üşümeyiz. Her iki durumu karşılaştırırsak arada 6°C bir fark olduğunu görürüz. Bunun anlamı en az %5-10 enerji tasarrufudur.

watchingtvtv-kidsSoldaki ilk resimdeki insanlar kışın evde bu tarz       giyinirlerse resimdeki çocuklardan %10 fazla enerji harcarlar. Bir başka deyişle gelecek nesillerin hakkı olan enerjiyi tüketmiş olurlar. Gördüğümüz gibi çok basit bir uygulamada dahi büyük bir tasarruf sağlayabiliyoruz.

2- Termostatik radyatör vanası kullanımı: Isıyı kontrol altına alma çalışmalarına ilk olarak başlayan Mads termostatikvanaClausen aynı zamanda isitma kontrol sistemlerinin uzmanı “Danfoss” firmasının da kurucusudur. İlk buluşunu seri üretime geçirmesi 15 yıl sürmüştür.

Termostatik radyatör vanalarının çalışma prensibi şöyledir: Termostatın içinde yer alan sıvı dolgu algılama elemanı sıcaklığa duyarlıdır. Sıcaklık yükseldiğinde genleşir ve gövde miline basınç yapıp  iterek vananın kapanmasını sağlar.

Sıcaklık düştüğünde ise tam tersi büzülür, gövde içinde bulunan ve sıkışmış olan yay mili geri iter. Böylece sadece ayarlanan oda sıcaklığını korumak için gereken su miktarının radyatöre girmesi sağlanmış olur.Kısaca suyun debisini sıcaklığa bağlı olarak arttırır yada azaltır.Termostatik vana termostat ve gövdeden oluşur. Kullanıcıya iki ayrı kutu halinde teslim edilir. Tesisata önce gövde bağlanır. Boru bağlantı işi bittikten sonra termostat gövdenin üzerine takılır. Termostatik vana radyatörün sıcak su girişine takılır.

3– Oda termostatı kullanımı: Oda termostatları “manuel oda termostatları”, “dijital oda termostatları” ve “dijital programlanabilir oda termostatları” olmak üzere üç ana gruba ayrılırlar.

roomManuel olanların hassasiyeti düşüktür. Dijital oda termostatları daha hassastır. 1ºC’nin dahi yakıt sarfiyatını %3-4 oranında azaltacağı göz önünde tutulursa “dijital oda termostatlarının” tercih edilmesi gerektiği açıkça görülür.

Program saatli olanlar daha çok çalışan aileler için idealdir. Bu sayede ısıtıcı cihaz (kombi) eve gelmeden yarım saat önce devreye girerek, aile fertlerine sıcak bir ortam hazırlar. Program saati günün belli saat aralıklarında 6 ayrı zaman dilimine programlanabileceği gibi, haftanın günlerini de kapsayan daha kapsamlı modelleri de vardır.

Oda termostatları ile kombi arasındaki veri akışının sağlanması amacıyla 2×1.5mm kesitinde elektrik kablo tesisatı çekilerek termostat ve kombinin ana kartının ilgili noktalarına bağlantı yapılır. Kablo tesisatının çekilmesinin zor olduğu durumlar için özel olarak tasarlanmış “radyo frekansı kontrollü oda termostatları” da vardır.Bu cihazlar, sıcaklığı algılayan oda termostatı ünitesi ve kombinin hemen altına yerleştirilen alıcı olmak üzere iki parçadan oluşurlar. Isıtma sisteminde sıcak su temini için boyler ve buna bağlı re-sirkülasyon hattı ve re- sirkülasyon pompası da var ise bu durumda pompanın bütün gün çalışarak elektrik harcaması yerine sıcak suyun kullanılacağı saat aralıkları belirlenerek yalnızca bu saatlerde pompanın çalışması da  sağlanabilir.

4-Isı Yalıtımı: Enerjinin verimliliğinden bahis açıp, yalıtıma değinmemek olmaz. Yalıtım, kısaca binanın  “ısıl direncini” ecowise_housearttırılmasıdır. Şekilden de görüldüğü gibi binalarda en büyük ısı kayıpları, aynı zamanda en geniş yüzey alanına sahip olan duvarlardandır. Duvarlara uygulanacak yalıtıma “mantolama” denir. % 35 ısı kaybı mantolama sayesinde %10 seviyelerine kadar çekilebilir. Plakalar halindeki yalıtım levhaları duvara özel yapıştırıcı harçlarla yapıştırılır ve dübellenir. Ardından fileli sıva ve boya ile işlem tamamlanır. Bir diğer önemli kayıpta çatı katlarındadır. Burada da çatı döşemesine serilecek cam yünü aluminyum folyeli ya da folyesiz “çatı şilteleri” sayesinde kayıp %25 seviyelerinde %15 seviyelerine kadar azaltılabilir. Camlarında tek cam yerine ısı cama dönüştürülmesi halinde gene%5 seviyelerinde bir kazanç elde edilir.Görüldüğü gibi alınan tedbirlerle bu kayıplar %40 azaltılmıştır. Yalnız kış sezonunda ısıtmada değil yaz sezonunda da soğutmada bu yalıtım sayesinde enerji sarfiyatı neredeyse yarı yarıya azaltılabilir. Evlerde banyo yapıldıktan sonra banyonun camını açmak yerine kapısını açarak nemli havanın evin içine yayılmasını sağlamalıyız. Nemli hava hem bizim, hem de evdeki bitkilerin sağlığı için gerekli olduğu gibi sıcaklığın da daha yüksek algılanmasına yardımcı olur.

Baca Temizliğinin Önemi

Bacalarda başlayan yangınlara dikkat!

Kömür ve odun gibi katı yakıtların yanmasıyla oluşan is ve kurumların zamanla baca içinde birikmesi ve baca kesitini daraltması sonucu zehirlenmeler ve ölümler yaşanmaktadır. Baca çekişinin de düşmesine yol açan bu olay sonucu verimde azalmaktadır. Zaman zaman da bu kurumlar alev alıp yanmakta ve yangın bacadan dolayı bir anda tüm binayı sarmaktadır.Uzun süre temizlenmemiş bir bacanın, bırakın kesit daralmasını, neredeyse tamamen kapandığını görmemiz açısından aşağıdaki resim oldukça çarpıcı bir örnektir.

kirlibaca

Doğalgaz temiz bir yakıt olduğu için yanmasından dolayı bacalarda is veya kurum oluşturmaz. Ancak yeni doğalgaz kullanıcıları, kullandıkları eski yakıtlardan dolayı bacalarda birikmiş olan kurum ve isleri temizletirlerse daha verimli ısınırlar.

Baca temizliğinin yaptırılması konusunda, İgdaş tarafından müşterilere gönderilen tüm doğalgaz faturalarının ön yüzünde uyarılar bulunmaktadır. Bacaların temizliği ve standartlara uygunluğu hem tam yanma ile yakıt tasarrufu sağlar, hem de baca yangını çıkma ihtimalini ortadan kaldırır.

“Baca yangınlarının” toplam yangınlar içindeki payı küçümsenemeyecek kadar fazladır. Doğalgazın yaygınlaşmaya başlamasıyla baca yangınlarının oranı düşmeye başlamıştır. 1991 yılında baca yangınlarının toplam yangınlar içindeki payı %30 iken, 1999 yılında bu oran %10’a inmiştir. Baca temizliği ihmal edilmemeli, yılda bir kez “İtfaiye Müdürlüğü” ile irtibata geçilerek “baca temizliği” yaptırılmalıdır.

İTFAİYE MÜDÜRLÜĞÜ  TEL: 0212 312 65 55

 

İtfaiye genel müdürlüğünün baca temizliği için hazırlattığı broşür.

bacatemizleme3Baca temizliği geçmişde olduğu gibi günümüzde de uzman kişilerce yapılmaktadır.Genelde dairesel esnek fırçalar kullanılmaktadır. Bu firçalar özellikle paslanmaz çelik doğalgaz bacalarının temizlenmesinde çok iyi temizleme sağlarlar. Ülkemizde ve yurdışında bu işi yapan resmi ve özel kuruluşlar vardır. Bu konuda en başarılı kurumlar ise itfaiyelerdir. Zira onlar “yangının ne demek olduğunu” bizlerden daha çok yaşamakta ve bilmektedirler.Zaman zaman gülle gibi ağır cisimlere ip bağlayarak da amötörce baca temizliği yapılmaya çalışılmaktadır.Ancak bu işlem sağlıklı değildir.Özellikle tuğla bacalarda çatlaklar oluşturduğundan ısınında etkisiyle bu çatlaklar büyümekte ve içeriye atık gaz sızmaktadır.Tavsiyemiz her işte olduğu gibi bu işte de profösyenel ekiplerle çalışmaktır. Atalarımızın dediği gibi; “İş bilenin, kılıç kuşananındır.”